Yabancı Kadın Yönetmenlerin En İyi 5 Filmi

Aygün Akdağ

Günümüzde eril dili tamamen yok etmeye çalışırken en çok karşılaştığımız durum, mesleklerdeki cinsiyet ayrımı… “Erkek dediğin…” ile başlayan cümleler, “Kadından … olmaz!” gibi kalıplar ne yazık ki zihinlerimizi esir etmiş durumda. Halbuki her mesleğin insanı, kendi yetileri ve yetenekleri doğrultusunda öyle güzel iş yapıyor ki, ön yargılarımızı kırıp dökebilir! Nedense bu mesleklerden biri de yönetmenliktir. Yönetmen denildiğinde zihnimizde ilk olarak beliren isimlerin geneli erkektir. Fakat sinema tarihinde erkek yönetmenler kadar, kadın yönetmenler de bir hayli önemli rol oynar. Örneğin, Türkan Şoray’ın Türkiye’de ne denli önemli bir yönetmenlik geçmişi olduğunu biliyor muydunuz? Yurt dışında da birçok insanın yönetmeninin kadın olduğunu bilmediği, oldukça başarılı filmler var. Gelin, onlara bir göz gezdirelim.

Daisies Věra Chytilová

Věra Chytilová Çek film yönetmeni ve Çek sinemasının öncüsüydü. Çekoslovak hükûmeti tarafından 1960’larda yasaklanan, en iyi Çek Yeni Dalga filmi Sedmikrásky (Papatyalar) ile tanındı. Sonraki filmleri uluslararası film festivallerinde gösterildi. Çalışmaları sayesinde, Sanat ve Edebiyat Nişanı, Liyakat Madalyası ve Çek Aslanı ödülünü aldı. Bu filmi ise; birbirine sıkı sıkıya bağlı insanların yaşadığı bir kasabada küçük bir kızın kaybolmasını soruşturan bir dedektifin kendi yaşadığı kayıpla bağlantılı sırlarla karşılaşmasını konu alıyor.

Lost in TranslationSofia Coppola

Sofia Carmina Coppola, Akademi Ödüllü Amerikalı yönetmen, oyuncu ve yapımcı. Jane Campion, Lina Wertmüller ve Kathryn Bigelow ile birlikte En İyi Yönetmen Akademi Ödülü’ne aday gösterilmiş dört kadından biri. İlk yönetmenlik deneyimi olan The Virgin Suicides 1999 filmiyle ünlenmişti. Bu filminde ise; orta yaşı çoktan geçmiş, evli ve çocuklu Amerikalı bir aktörün bir reklam çekimi için Japonya’ya geliş macerası anlatılıyor. Aktör Bob, Tokyo’da kaldığı otelde bir başka Amerikalı ile, fotoğrafçı kocasının peşinden buraya gelmiş olan sevimli ama ciddi Charlotte ile tanışıyor. Dillerine ve kültürlerine uzak oldukları bu insanların ülkesinde fazlasıyla yabancı olan ve iletişimsizlik denizinde boğulan bu iki yabancı, bir hafta sonunda birdenbire yakınlaşıyorlar…

Beau Travail Claire Denis

Claire Denis, Fransız yönetmen, senarist ve oyuncu. 14 yaşına kadar Afrika’da kaldı. IDHEC, Fransız Film Okulu’ndan mezun oldu. Wim Wenders, Jim Jarmush, Jacques Rivette ve Costa-Gavras gibi önemli yönetmenlerin yanında asistanlık yaptı. İlk yönetmenlik ve senaristlik denemesi olan Chocolat ile Altın Palmiye ve En İyi Yönetmen Cesar‘ına aday gösterildi. Bu filmde Afrika’daki deneyimlerini kullanarak 1950’lerin Batı Afrika’sında yaşayan fransız bir genç kızın duygusal çatışmalarını ve dönemin koloni hayatını anlattı. İkinci filmi olan Man No Turn, Fransa’ya ilk defa gelen Kamerunlu bir müzik grubun hikayesiydi. Bundan sonraki filmi olan No Fear, No Die ise Fransız toplumunun dışında yaşayan biri Karayipli öteki Afrikalı iki siyah gencin hikayesini anlattı. Önceki filmlerindeki gibi bu filmiyle de ırksal çatışmalara ve aidiyet olgusuna odaklandı... Claire Denis, çağdaş Fransız sinemasının en önemli yönetmenlerinden biridir. Sinemanın kışkırtıcı ve sıra dışı yönetmeni Claire Denis imzalı bir askeri dram… Eski bir Fransız yabancı Lejyon subayı olan Galoup, bir zamanlar Cibuti Körfezi’nde geçirdiği ihtişamlı günleri hatırlıyor.

Cléo from 5 to 7 Agnès Varda

Agnès Varda, asıl ismiyle Arlette Varda, Fransız fotoğrafçı ve sinemacı. “Yeni Dalga” akımının büyükannesi diye de anılır. Özellikle La Pointe Courte, Cléo de 5 à 7, Çatısız Kuralsız ve Les Glaneurs et la glaneuse filmleriyle tanınır. Agnès Varda Fransa’daki feminist politikaların içinde de etkin olarak yer aldı. Fransız şarkıcı Cléo‘nun (Corinne Marchand) kanser kuşkusu üzerine yapılan biyopsinin sonucunu beklerken geçirdiği iki saatin gerçek zamanlı öyküsünü anlatıyor.

The Piano Jane Campion

Jane Campion; Oscar ödülü sahibi film yönetmeni ve senaristi. The Piano filmi ile En İyi Özgün Senaryo Akademi Ödülü’nü aldı ve En İyi Yönetmen Akademi Ödülü’ne aday gösterilmişti. Lina Wertmüller, Sofia Coppola ve Kathryn Bigelow ile birlikte bu ödüle aday gösterilen dört kadından biri.

Bonus: Daughters of the Dust – Julie Dash

Julie Dash

Yönetmenliğini, yapımcılığını ve senaristliğini Julie Dash’ın üstlendiği 1991 yapımı bağımsız bir film…. 1902 yılında geçen film, Gullah kadın senaryosunun (Geechee olarak da biliniyor) 3 jenerasyonunun tarihini konu ediniyor.

Yorum Yaz

Diğer Yazılar

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanıyoruz. karmaturkiye.com'u kullanarak çerezlere izin vermiş olursunuz.

Tamam