Bugün 27 Mart Dünya Tiyatro Günü, Ama Neden?

Ayşe Aslıhan

Bugün Dünya Tiyatro Günü! Son 1 senedir bütün alışkanlıklarımızı değiştiren, psikolojimizi sarsan, çalışma ve rutin hayatımızı derinden etkileyen Covid-19 salgınında en çok yaralanan alan; sahne oldu. Dünya Tiyatro Günü de bu sebepten biraz buruk kutlanıyor… Biz Karma Türkiye olarak, her şeye rağmen, sahneyi ve o kırmızı perdeyi tutkuyla sahiplenen tiyatrocu sanatçılarımızın yanında yer alıyoruz.
Peki neden 27 Mart’ı Dünya Tiyatro Günü olarak kutluyoruz, hiç düşündünüz mü?

Dünya Tiyatro Günü‘nün tarihi, 60 yıl öncesine dayanıyor… 1961’de Uluslararası Tiyatrolar Birliği (International Theatre Institute) tarafından seçilen bugün, yıllardır kutlanmaya devam ediyor.

Her yıl 27 Mart günü ITI merkezleri ve dünya çapında tiyatro grupları tarafından kutlanıyor. Pek çok ulusal ve uluslararası etkinlik oluyor. En önemli etkinliklerden biri, dünya çapında başarı kazanmış bir tiyatro oyuncusunu, yönetmen veya yazarın yazdığı evrenler bildirge oluyor…

27 Mart; Paris’te 1962 tarihli Uluslar Tiyatrosu’nun (Theatre of Nations) da açılış günü!

Dönemin ITI başkanı olan Arvi Kivimaa tarafından önce Helsinki, sonra da Viyana’da yapılan 9. ITI Konferansında ortaya atılan ‘tiyatrolar günü’ fikri, İskandinav ülkelerinden gelen desteğin de etkisiyle hayata geçmiş. Kabul edilişinden sonra her yıl, Paris’te 1962 tarihli Uluslar Tiyatrosu’nun (Theatre of Nations) da açılış günü olan 27 Mart günü, ITI’nin şu an sayısı 100’ü bulan dünya çapındaki merkezlerinde çeşitli etkinliklerle kutlanmaya başlanmış.

İlk bildirgeyi 1962’de Jean Cocteau yazmış.
Cocteau; hemen sağda!

Olayı ne?

UNESCO tarafından kurulan ITI’nin “sahne sanatları bağlamında, dünya çapında bilgi ve uygulama alışverişini arttırmak, gelişim sürecinde sanatsal yaratıcılığın ve üretimin gerekliliği konusunda toplumsal bilinci uyandırmak, insanlar arasındaki barış ve dostluğun sağlanması ve artmasını gerçekleştirmek adına karşılıklı anlayışı geliştirmek, UNESCO’nun hedeflerine ulaşmasına katkıda bulunmak” gibi hedefleri, Dünya Tiyatro Günü’nde bir kez daha hatırlatılıyor.

Her yıl tiyatro ve tiyatroyla ortak çalışan diğer sanat disiplinlerinden gelen üstün başarılı bir sanatçı bu gün için bir konuşma yapmaya davet ediliyor. Uluslararası Bildirge olarak görülen bu konuşmanın metni 20’den fazla dile çevriliyor ve dünyada pek çok gazetede yayınlanıyor. Ayrıca yine dünya üzerindeki pek çok tiyatro grubunun oyunundan önce okuma oluyor. Pek çok televizyon ve radyo kanalı bu bildirgeyi beş kıtanın her köşesindeki dinleyicilere ulaştırıyor.

Dünya Tiyatro Günü’nün ulusal bildirisini bu yıl Müjdat Gezen ve Metin Akpınar kaleme aldı. Dünya Tiyatro Günü uluslararası bildirisini ise İngiliz tiyatro, sinema ve televizyon oyuncusu Helen Mirren yazdı.

Bu yılki ulusal bildiriyi iki usta ismin yazmasını ITI Üniversiteler Türkiye Temsilcisi Bilkent Üniversitesi Bölüm Başkanı Jason Hale ve ITI Türkiye Temsilciliği Yönetim Kurulu üyeleri Ayşe Emel Mesci, Turan Oflazoğlu, Engin Uludağ ve Savaş Aykılıç kararlaştırdı.

İşte Müjdat Gezen ve Metin Akpınar’ın 27 Mart 2021 Dünya Tiyatro Günü mesajı…

 “27 Mart Dünya Tiyatro Günü sanat emekçilerine, sanatseverlere kutlu olsun. Dionysos şenlikleriyle başlayıp gelişen tiyatro, asırlardır varlığını sürdürüyor. Merkezinde insan olan bu sanat, insan var olduğu sürece yaşayacak. Edebiyatın en içten bölümlerinden biri olan Tiyatro Edebiyatı’nda, oyun yazarlarına çok gereksinim var. Onlarsız olmaz. Tıpkı seyirci olmadan tiyatro olmayacağı gibi…

Oyuncu – Seyirci – Oyun Yazarı.

Biz bize benzeyen insanlarla üç yüz elli bin yıldır yeryüzündeyiz. Ancak insanı insan yapan; bilimdir, sanattır, tiyatrodur. Ana malzemesi insan olan bu meslekte, iyi insandan iyi yazar, iyi yönetmen, iyi oyuncu çıkartmak daha kolaydır.

Biz değerler sıralamasında, genelde sanatı en üst sıraya koyarız. Özelde tiyatroyu, sanata en yakın düzeyde düşünüyoruz. Çağımızda; üreme içgüdüsü, beslenme içgüdüsü tatmin olduğunda mutlu olanlara başka popülasyonlara verilen adı veriyoruz. Ancak üreme, beslenme açlıklarından başka açlıklar duyanlara, onları üretip onları tükettiğinde mutlu olanlara insan diyoruz.

Bilgi iletişim çağı ne kadar gelişirse gelişsin, algoritmalar, yapay zekâlar nereye ulaşırsa ulaşsın… Tiyatro insanla yapılır, insanca yapılır, insanlar için yapılır… Ve güzelim tiyatro kültürü biz insanlar burada olduğumuz sürece yaşamaya devam edecek.

TİYATRO İNSANLIĞIN VAZGEÇİLMEZİDİR.
İNSANSIZ TİYATRO, TİYATROSUZ İNSAN OLMAZ.”

Yorum Yaz

Diğer Yazılar

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanıyoruz. karmaturkiye.com'u kullanarak çerezlere izin vermiş olursunuz.

Tamam