Bir Filmden Daha Fazlası: Hayat Güzeldir!

Onur Şafak Yücel

1997 yapımı bir film, Hayat Güzeldir (Life is beautiful): Dikkat Spoiler!

Bazı anlar vardır bu anlar insanın hayata ne kadar bağlı olduğunu anlamasını sağlar. O anın büyüsüne, atmosferine kapılınca insan kendi kendine düşünür; Hayat güzel! Tam böyle anların sonunda gelen hayatın sona ermesi korkusu, insanı daha da bağlar hayata.

İşte bu anlardan ziyade, bir de bu yaşanılanı anlama dürtüsü vardır ki sık sık olmaz. Bir filmden sonra oluyorsa da bu tamamen filmin başarısıdır. Tam da böyle bir filmden bahsetmek istiyoruz. Hayat güzeldir, İtalyanca karşılığı La vita e bella…

Hayat dolu bir adam ve güzeller güzeli bir kadının aşkı.

Filmin henüz başında Guido adlı baş karakterimiz bize kendi karakteriyle alakalı fikir veriyor. Yerinde duramayan, neşeli ve enerjik biri Guido. Yine filmin başında güzeller güzeli öğretmen Dora’ya kalbini kaptırıyor. Önlerinde birçok engel var ama onlar bunları umursamadan evleniyorlar. Evliliklerinden tatlı mı tatlı bir çocukları oluyor. Her şey güzel, ta ki o lanet işgale kadar…

Guido, Dora ve Giosué

İkinci dünya savaşı ve Yahudi katliamı!

Nazi ordusunun İtalya’yı işgali sonrasında, Yahudi olan Guido ve Dora toplama kamplarında ayrı düşüyorlar. Bir erkek çocukları olduğundan o da babasıyla kalıyor ve toplama kampında, savaşın ortasında Guido, oğluna bulundukları ortamın bir oyun olduğunu söylüyor. Oyunu kazanırlarsa çok istediği oyuncak tankı alabileceğini de ekliyor.

Oyun başlasın!

Guido oğlunu bu oyuna ikna ediyor. Ancak her şey tabi ki istediği gibi gitmiyor. Filmin belki de en etkileyici yanlarından biri bu, bir babanın oğlunun geleceğini düşünüp psikolojisi için elinden gelen her şeyi yapması. Üstelik bu süreç elinden gelen her şeyin fazlasını yaptığı ve enerjisini hiç düşürmediği bir süreç olarak dikkat çekiyor. Guido, oğlu Giosué için kendi hayatından vazgeçiyor ve bunu yaparken o kadar soğukkanlı ve ilgili ki, hiç dram olmasa da insan ayrı hüzünleniyor.

Oyun oynadıklarını düşünen Giosué.

Oyuncular, sanat ekibi, yönetmen ve senarist; Kocaman alkışlar size.

İkinci dünya savaşı filmlerinde genellikle uygulanan bir durum var; Fazla dramatize etme hali. Olay başlı başına zaten dramatikken, bir de üstüne bunu sahnelerle olayı daha fazla dramatize etmenin hiçbir mantığı yok. Yani bir katliamdan bahsederken gözünün önünde birilerinin öldürüldüğünü görünce dönemin ruhunu daha da anlamıyor, aksine üstümüze ekstra yük alıyoruz. Biraz daha sade iş yapınca da ortaya Hayat Güzeldir gibi harika bir film çıkıyor.

Roberto Benigni’ye daha büyük alkış!

Filmin her karakteri, her detayı çok özelken, Roberto Benigni çok daha özel halde. Harika oyunculuğu, enerjisi ve filme kattığı o güzel havasıyla filmin seviyesini çok başka bir noktaya çekiyor. Ayrıca kendisinin oynadığı başka filmleri de buradan inceleme ve belki önerme fırsatımız olur.

Roberto Benigni

Bir filmi incelediğimiz ve önerdiğimiz bölümümüzün sonuna geldik. #KarmaFilm gururla sundu!

 

Yorum Yaz

Diğer Yazılar

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanıyoruz. karmaturkiye.com'u kullanarak çerezlere izin vermiş olursunuz.

Tamam