Türk şiirinin büyük ustalarından, “Garip” şiir akımının son temsilcisi Melih Cevdet Anday vefatının 16. yılında anılıyor.
Şairliğinin yanı sıra tiyatro oyunu, roman, deneme ve makale yazarı olan Anday, 13 Mart 1915’te dünyaya geldi. Ankara Gazi Lisesi’nden 1936’da mezun olan Anday’ın aynı yıl Ukde isimli şiiri Varlık Dergisi‘nde yayımlandı.
Melih Cevdet Anday, lisenin ardından Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’ne girdi ancak tamamlamadan ayrıldı. Sosyoloji öğrenimi için 1938’de Belçika’ya giden şair, iki yıl sonra 2. Dünya Savaşı çıkınca yurda döndü.
Usta edebiyatçının şiirleri Ses, Yaprak, Yeditepe, Papirüs, Yeni Ufuklar, Yeni Dergi, Soyut, Ataç, Dönem, Yön gibi dergilerde okurla buluştu.
Anday ile lise arkadaşları Orhan Veli ve Oktay Rifat “Garip Akımı”nı başlattı ve 1941’de Garip isimli şiir kitabını çıkardı. Veli ve Rifat ile aynı şiir çizgisinde yürüyen Anday, duygu bakımından arkadaşlarından ayrıldı.
İLK ŞİİRLERİNDE YAŞAMA SEVİNCİ, SAVAŞ KARŞITLIĞI VE AŞKI İŞLEDİ
Hasan Ali Yücel‘in tavsiyesiyle Milli Eğitim Bakanlığı Neşriyat Müdürlüğü’ne memur olarak atanan Anday, 1942’den itibaren Ankara’da Milli Eğitim Bakanlığı Yayın Müdürlüğü’nde danışmanlık, Ankara İl Halk Kütüphanesi’nde memurluk ve çevirmenlik yaptı.
Daha sonra İstanbul’a yerleşen Anday, 1953-1954 arasında Akşam gazetesinde sayfa sekreteri olarak çalıştı ve gazetenin sanat-edebiyat sayfasını hazırladı. Başarılı yazar, 1958-1964 yıllarında Tercüman, Büyük Gazete ve Cumhuriyet gazetelerinde yazılarını kaleme aldı. İstanbul Belediye Konservatuvarı Tiyatro Bölümü fonetik-diksiyon öğretmenliğine 1954’te başlayan Anday, 1977’de emekli oldu. Melih Cevdet Anday, 1964-1969 yıllarında TRT Yönetim Kurulu üyeliğinde bulunurken, 1979’da ise UNESCO Genel Merkezi Kültür Müşaviri olarak Paris’e gitti.
İlk dönem şiirlerinde yaşama sevinci, savaş karşıtlığı ve aşk temalarını işleyen Anday, Rahatı Kaçan Ağaç şiiriyle duygudan düşünceye yöneldiği döneme geçerek dünya sorunlarını düşündüğünü belli etti. Yan Yana ve Telgrafhane şiirleriyle toplumcu şiire yönelen usta şair, 1963’te kaleme aldığı Kolları Bağlı Odysseus ve Ölümsüzlük Ardında Gılgamış şiirleriyle ise mitolojik unsurlara ve tarihe yönelerek, evrensel değerleri ve Anadolu’daki eski uygarlıkları işledi.
ÇOK SAYIDA ÇEVİRİYE DE İMZA ATTI
Anday, eserlerinde kendi adı haricinde Yaşar Tellidede, Niyaz Niyazoğlu, A. Mecdi Velet, M. C. A., H. Mecdi Velet, Yaşar Tellidere, Gani Girgin, Zater, Yaşar Tellioğlu adlarını da kullandı.
Orhan Veli ve Oktay Rifat ile kaleme aldığı Garip adlı şiir kitabının dışında 1946’da Rahatı Kaçan Ağaç, 1952’de Telgrafhane, 1956’da Yanyana, 1962’de Kolları Bağlı Odysseus, 1970’te Göçebe Denizin Üstünde, 1975’te Teknenin Ölümü, 1978’de Sözcükler, 1981’de Ölümsüzlük Ardında Gılgamış, 1984’te Tanıdık Dünya, 1989’da Güneşte, 1995’te ise Yağmurun Altında adlı şiir kitaplarını okuyucuyla buluşturdu.
Şiir ve roman çevirileri de yapan usta edebiyatçı, aralarında Aylaklar, Gizli Emir, İsa’nın Güncesi, Meryem Gibi ve Birbirimizi Anlayamayız adlı romanlar ile İçerdekiler, Mikadonun Çöpleri, Yarın Başka Koruda, Dikkat Köpek Var, Ölüler Konuşmak İster, Müfettişler ve Ölümsüzler adlı tiyatro oyunlarının da aralarında bulunduğu çok sayıda esere imza attı.
Oyunları başta Devlet Tiyatrosu ve Şehir Tiyatroları olmak üzere çeşitli tiyatro grupları aracılığı ile izleyiciyle buluşmayı sürdürüyor.
Melih Cevdet Anday, 1970’te TRT Roman Armağanı, 1973’te TDK Çeviri Ödülü, 1976’da Yeditepe Şiir Armağanı, 1978’de Sedat Simavi Vakfı Edebiyat Ödülü, 1981’de İş Bankası Büyük Ödülü, 1984’te Enka Sanat Ödülleri, 1991’de TÜYAP Onur Ödülü, 2000’de ise Aydın Doğan Vakfı Şiir Ödülü’nün sahibi oldu.
Usta edebiyatçı, 28 Kasım 2002’de İstanbul’da 87 yaşında yaşama veda etti.
Benim de öyle akşamlarım vardır.
Kapıdan girince anama sarıldığım,
Çocuklara karamela ve çekirdek getirdiğim,
Meyhaneye uğramadan çakır keyif,
Düşmanım yok,
Gündeliğim cebimde,
Küfretmeden,
Öyle tasasız döndüğüm akşamlar…
Benim de öyle akşamlarım vardır.
Her gece böyle değilim.