Ben ilk önce benim şahsımda olan makamınızı dile getirmek isterim. Edith Piaf ne ise bendeki konumunuz da o açıkçası. Ki Güzel Kokuyorum, Geyikli Masallar ve Uzaklar albümleri de bunların en somut örnekleri.
- 2002 yılında müzisyen, söz yazarı, besteci, şarkıcı ve son olarak yazar kimliğin. Funda Arar, Fatih Erkoç, Zuhal Olcay, Yıldız Usmonova, Mustafa Ceceli, Ziynet Sali gibi güçlü yorumcular için yazdığı şarkıların yanı sıra, içlerinde Bir İstanbul Masalı, Zerda ve Öyle Bir Geçer Zaman Ki dizi müzikleri; Müthiş Bir Film ve Eski Sevgili sinema filmlerinin müziklerinin de olduğu onlarca albümde 50’den fazla esere (“Alagül”, “Seni Severdim”, “Yak Gel”, “Senden Öğrendim”) imza attınız. Bu kadar niteliğin yanına daha ne eklemek isterim diye kendine sordu mu?
Aslında yapmak istediğim çok kalem var. Ama yapabiliteliğim konusunda çok sıkıntı var ve yapamayacağım sanırım. Hayal ettiğim bir film çekmek isterdim senaryosunu yazmak kaydıyla. Biraz mesai ve zaman istediği için yapabileceğime inanıyorum. Görsel, müzikal ve oyunculuk olarak da her alanında yer almak isterdim.
- Soundtrack olarak filmin hangi müziklerden oluşmasını isterdin?
Ben çok büyük Ennio Morricone hayranıyım. Keşke, madem hayal ediyoruz tüm müziklerin bu isimden oluşmasını isterdim.
- Alaaddinin sihirli lambası elinde, tek bir istek isteme hakkın var. Bundan 10 yıl sonrası için hangi hususta spoiler vermesini isterdin?
Kaygısızca, düşünmeden, hesap etmeden müzik yapabiliyor olmayı dilerdim. Buna hayatımda mesleki olarak bakmayı seçtim çünkü. Her şeyi bir kenara bırakarak başladığım için babamın zamanında “bunu hobi olarak yap, mesleğin olsun ve para kazan” telkinlerine rağmen bir noktada tamamen hayatımı müziğe adadım. Çok zor bir yol ve gerçekten on yıl sonrası için özgürce sadece şarkı yazıp, söyleyebiliyor olmayı isterdim. Düşündüğüm zaman naif bir istek gibi duruyor. Olmayacak birşey değil sanırım 🙂
- Beyaz yakayı bırakma nedeniniz bu tutkunuz diyebiliriz o zaman 🙂
İşte ben deliyiz diyorum soranlara ya da don kişotluk yapıyoruz :). Ama başka şansımız yok çünkü mutlu olamayız.
- Tamamen koordinatları girilmiş, komutları verilmiş görevleri yerine getirmek üzere canlı insan topluğulu olurduk diyebiliriz.
Android olurduk 🙂
- Neyimiz daha büyük ki yokluğumuzdan?
Yazdıklarımı anlatmak çok zor aslında. Bu kitaptaki bir şiir içerisinde geçiyor. Biraz yok sayılmak üzerine aslında. His olarak sen doğruyu, gerçeği, her şeyi biliyorsun ama dikte edilen konumdan çıkar isen başka türlü oluyor her şey.
- Şiirler mi bir varoluş sorunu yaşıyor insanlar mı? Ve şiirler nasıl yetişiyor?
Şiiri insandan, insanı şiirden ayırt ettiğimizde hangisi daha zor yetişiyor? Bir insan çok kolay insan olmadığı gibi, bir şiir de aynı doğrultuda. Ben şair değilim sadece hakimim. Ama şiirin gücünü biliyorum.
- Tavlada çamur yaptığın doğru mu?
Doğru doğru :). Tavla oynamayı çok seviyorum. Ama böyle karşıma geçipte artistik hareketler yapanları sevmiyorum :). Çünkü tavlada şans yok, zar var. O yüzden çamur yapıyorum, büyük çamur yapıyorum :).
- Oğlunuz Uzay’ı 5 kelime ile nasıl tanımlarsın?
Uzay, benim için bir sınav.
Uzak, küçük ama kocaman bir birey.
Uzay, aşk.
Uzay, evren aslında, sonsuzluk.
Uzay, engin belirsizlik bazen kara delik.
- Bestelerin ve güftelerin ile müziğin kodlamasını yazmak maharetinizin altında ne yatıyor? Nereden besleniyorsunuz?
Aslında her şey. Yaşadığım her şeyi kocaman yaşıyorum, küçücük bir duygu kırıntısı bile olma ben de yansıma süreci çok büyük. Ya da seninle burada konuştuğumuz bir hikayeye dair ben yine yaşayabiliyorum hatta fiziksel olarak da. Bu kadar yoğun yaşananların beslendiği alan.
- Hayatının hangi kısmını bedelli yapmak isterdin?
Düşündüğümde şikayet ettiğim çok şey var aslında. Ama bugün ben bensem hepsinin toplamı aslında. Es geçmek ya da bedelli yapmazdım hiçbir şeyi. Ve hepsine minnetle sarılıyorum.
- Karma Türkiye ve kendi adıma teşekkür ediyoruz. Çok lezizdi. Umarım sizin için de aynısı olmuştur.
Asıl ben teşekkür ederim. Çok saçma ve klişe sorular olacak diye endişelendim ama çok keyif aldım. Sizin tabirinizle çok lezizdi…