Yönetmenin depresyon üçlemesinin ilk ayağı olan Antichrist oldukça tartışmalı bir film. Cannes film festivalinde tam bir kargaşaya yol açtı, bir kısım tarafından yuhalanırken bir kısım tarafından da kadın düşmanlığıyla eleştirildi. Gelin filmimizi yakından inceleyelim!
Acının Yansıması: Antichrist
Antichrist, bir çiftin seviştikleri sırada yürümeye yeni başlayan küçük çocuklarının pencereyi açarak aşağı atlamasıyla / düşmesiyle başlar. Aslında daha bu sahneyle bizi ne kadar zor bir film beklediğini anlıyoruz. Bu trajedi sonrasında anne karakteri suçluluk duygusundan kaynaklı yoğun bir depresyonun içine sürüklenirken, terapist olan baba ise eşinin rehabilite etme görevini üstleniyor. Beraber “Eden” ormanına yaptıkları terapi yolculuğu ise tam bir kaos ve dehşet dakikalarına dönüşüyor. Bu doğaya dönüş huzuru değil sarsıcı ve ürkütücü bir yolculuk haline geliyor.
Antichrist kadın ve erkek üzerinden işleyen bir Hristiyanlık eleştirisi. “Eden” ormanında hem “insanın doğası”nı hem de “kadının doğası”nı inceliyor, yüzyıllardır tüm dinlerde tartışmalı olan kadının günahkarlığı ele alınıyor. Aynı zamanda bir modernite incelemesi de diyebiliriz. Bize modern insanın acıyı nasıl ele aldığını da düşünmeye itiyor. Acaba modern insan gerçekten bu acıyla doğru bir şekilde mücadele edebiliyor mu?
Trier, filmi Önsöz/Giriş bölümünden sonra, 4 ana bölüme ayırmış. Keder, Acı, Umutsuzluk ve Üç Dilenci bölümleriyle yukarıda bahsettiğim konuları tartışıyor. Antichrist zor bir film, cinsellik ve vahşet sahneleri çoğu noktada rahatsız edici olabilir. Filmin baş rollerinde ise Charlotte Gainsbourg ve Willem Dafoe var. Oyunculuklarının ne kadar muazzam olduğundan söz etmeye bile gerek yok.
Ben, beni araştırmaya iten, hatta farklı kaynaklardan yardım almamı gerektiren filmleri seviyorum. Antichrist tam olarak böyle bir film. Ayrıca “Trier Effect” dediğimiz şeyin de sağlam bir yansıması. Lars Von Trier sinemanın sevilmeyen adamı ama filmlerine haksızlık etmemek lazım. Çünkü onun filmleri sevseniz de sevmeseniz de anlamlar ve sembollerle dolu. Siz de sinemaya ilginiz varsa kesinlikle kaçırmayın. Fakat herkese uygun bir film değil, benden uyarması.
Siz Lars Von Trier filmlerini seviyor musunuz? Yorumlarda bizimle paylaşmayı unutmayın!