Bilim kurgu kitabı dediğinizde hiç tededdüt etmiyorsanız bu liste tam size göre.
Edebiyatın kuşkusuz en ilgi çekici türlerinden biri. Biz canlılar okurken ne çok şeye şaşırıyor, ne çok şeye akıl sır erdiremiyoruz değil mi? Çünkü geleceğe dair bilinmezliği konusunda yapabileceğimiz tek şey hayal kurmak. Yıllar öncesinden kurulmuş bu hayaller, bugünün en büyük yol haritası niteliğinde. İnsan bir çok konuda sorular yumağının içinde olduğunu fark ediyor. Okurken nefesimiz kesilebliyor.
Sizce başka gezegende canlı var mıdır? Peki siz bilim kurguyu okumayı mı yoksa izlemeyi mi tercih ediyorsunuz? Eğer tercihiniz okumaktan yana ise bu liste kitaplar sizin için değerlendirme ypabileceğiniz anlamına geliyor. Okuduktan sonra yeni başlayacaklara belki siz önerirsiniz. Sinemadan, kitaplara yeni yeni geçiş yapıyorsanız, size kült olacak 10 kitaplık bir liste.
1984 – GEORGE ORWELL
Günümüzde de çokça popüler olan bir bilim kurgu roman ile başlayalım. 1984, Orwell’in geleceğe ilişkin düşlediği bir kabus senaryosu. Giderek makineleşen bir dünya düzeninde, insanların zihinleri kontrol altına alınırken, bireysellikleri de yavaş yavaş yok ediliyor. Bu romanın en sarsıcı yanı ise, ütopik olmasının yanında aynı zamanda gerçekçi de olması.
Yarını değil, giderek bugünü de aydınlatan 1984 için güncelliğini hiç yitirmeyen bir roman diyebiliriz.
VAKIF SERİSİ – ISAAC ASIMOV
Isaac Asimov’un en ünlü bilim kurgu serisi Vakıf Serisi, Vakıf (1951), Vakıf ve İmparatorluk (1952), İkinci Vakıf (1953), Erişilmez Vakıf, Vakıf Çökerken (1982), Vakıf ve Dünya (1986), Vakıf Kurulurken (1991) adlarında toplam 7 kitaptan oluşuyor.
Kitabın temelini ise, 30 yıl boyunca bir üçleme olarak kalışına bakılırsa Vakıf, Vakıf ve İmparatorluk ile İkinci Vakıf oluşturuyor. Geri kalan 4 kitap, okur ve yayıncıların baskısıyla çıkmış desek pek de yanlış olmaz. Kitapları sırasıyla okumakta fayda var.
Seri, çökmekte olan Galaktik İmparatorluğu’nu anlatarak başlar. Galaksi döneminde belirli dönüm noktalarından geçildiğinde çok ciddi krizler yaşanacağı, bu krizlerden çıkış için de Vakıf’ın daima tek seçenek olarak kalacağını vurgular. Devamında ise, hikâye şaşırtarak sürükler…
Asimov, 1966’da, Özel Hugo Ödülü’nde bir defaya mahsus verilen “Bütün Zamanların En İyi Serisi” ödülünü, güçlü rakibi Yüzüklerin Efendisi’ne rağmen kazanmıştır…
FAHRENHEIT 451 – RAY BRADBURY
Bu kitap, bir bilim kurgu lezzetinin yanında, aynı zamanda uzun süredir tekdüze sürdürdüğümüz yaşam tarzımız konusunda kendimize yönelteceğimiz keskin bir eleştirinin de zeminini hazırlayabilir. Nefesleri en çok da bu yönüyle kesiyor olabilir. Adeta bir kişisel gelişim etkisi de yaratır çünkü.
Guy Montag, tekdüzeleşmiş yaşamından şikayet etmeyen, işini seven bir itfaiyecidir. On yıldır, hiç sorgulamadan kitapları yakmaktadır. 17 yaşında bir genç kızla tanıştığında, ondan öğrendikleriyle pek çok şeyi sorgulamaya başlar. İşini, eşini, yaşamındaki her şeyi bir başka gözle yeniden değerlendirmeye, değişmeye başlar…
KARANLIĞIN SOL ELİ – URSULA K. LE GUIN
Bu roman, Kış adlı bir gezegende geçer. Pek çok yanı ile yaşadığımız dünyaya benzemektedir. Tüm sakinlerinin çift cinsiyetli olduğu bu gezegende, en sıcak zamanlar bile neredeyse kutup etkisindedir. Burada kişiler yıl içerisinde değişen hormonal durumlarına göre kadın ya da erkek olabilmekte, çocuk doğurabilmekte, yeri geldiğinde de başka çocukların babası olabilmektedir. Bu durum pek çok duygudaki gerçekliği zamanla silikleştirir.
Bir gün uzaydan gelen bir erkek elçi, bir gezegenler birliğinden bahseder. Kış gezegeninin de katılmasını istemektedirler. Tüm duygular arasındaki ilişkiler ve de çelişkiler, kişilerdeki karşılığını böylece bulacaktır…
Ursula bu roman ile bilim kurgu alanında en önemli iki ödül olan Nebula ve Hugo Ödülleri’ni kazanmıştır…
MÜLKSÜZLER – URSULA K. LE GUIN
Listeye Ursula’dan bir kitap daha almadan geçemedim. Bu kitabı Ursula’nın kendi cümleleriyle tanıyalım:
“Romanım Mülksüzler, kendilerine Odocu diyen küçük bir dünya dolusu insanı anlatıyor; Odo romandaki olaylardan kuşaklarca önce yaşamış, bu yüzden olaylara katılmıyor, ya da yalnızca zımnen katılıyor, çünkü bütün olaylar aslında onunla başlamıştı…”
CESUR YENİ DÜNYA – ALDOUS HUXLEY
Cesur Yeni Dünya için tanıtım bülteninde şu cümleler yer alıyor: “Cesur Yeni Dünya” bizi “Ford’dan sonra 632 yılına” götürür. Bu dünyanın cesur insanları kapısında “Cemaat, Özdeşlik, İstikrar” yazan Londra Merkez Kuluçka ve Şartlandırma Merkezi’nde üretilirler. Kadınların döllenmesi yasak ve ayıp olduğu için, “annelik’ ve ‘babalık’ pornografik birer kavram olarak görülür Toplumsal istikrarın temel güvencesi olan şartlandırma hipnopedya -uykuda eğitim- ile sağlanır. Hipnopedya sayesinde herkes mutludur; herkes çalışır ve herkes eğlenir. “Herkes herkes içindir.”
2001: BİR UZAY EFSANESİ SERİSİ – ARTHUR C. CLARKE
Isaac Asimov ve Robert A. Heinlen ile birlikte bilim kurgunun üç büyük yazarlarından biri olarak kabul edilen Clarke, Bir Uzay Efsanesi’ni, henüz Ay’a ayak basmanın hayal olduğu bir dönemde yazdı.
Güneş sisteminin derinliklerine ilk kez insanlar gönderilmektedir. Ancak bu insanlar hedeflerine ulaşamadan bir şeyler ürkütücü biçimde yoldan çıkmaya başlar. Bu kitap, insanın evrendeki yerini sorgularken, okura da sorgulatıyor…
Bu seri, 2001: Bir Uzay Efsanesi, 2010: Uzay Efsanesi, 2061: Uzay Efsanesi, 3001: Son Efsane adını verdiği 4 kitaptan oluşmaktadır.
OTOSTOPÇUNUN GALAKSİ REHBERİ – DOUGLAS ADAMS
Otostopçunun Galaksi Rehberi, bir seri; Otostopçunun Galaksi Rehberi, Evrenin Sonundaki Restoran, Hayat, Evren ve Her Şey, Elveda ve Bütün O Balıklar İçin Teşekkürler ile Çoğunlukla Zararsız adında 5 kitaptan oluşuyor.
Eskilerin deyişine göre, eğer berbat bir Perşembe sabahı geçirmişseniz, bu kavramın anlamını bütün boyutlarıyla henüz bilmiyorsunuz demektir. Kahramanımız Arhurt Dent, başka pek çokları gibi bu cümlenin fazla iddialı olduğunu düşünüyordu. Ama o Perşembe sabahı, Yerküre’de yaşayan herkes için berbat bir sabah oldu. Yaşadığı gezegen, aniden yok ediliyordu. Bu serinin hikâyesi işte o Perşembe sabahı başladı…
ENDER’İN OYUNU – ORSON SCOTT CARD
Ender’in Oyunu, Ender Serisi’nin ilk kitabı! Bu seri bilim kurgu tarihinin en önemli metinlerinden biri olarak kabul ediliyor. 11 yaşındaki bir çocuğun oyunla ölüm arasında gidip gelen hüzünlü hikâyesini, oldukça hüzünlü ve sürükleyici bir şekilde anlatır. “Kimse kendi hayatını kontrol edemez; elinden gelenin en iyisi sana iyi insanlar, sevdiğin insanlar tarafından verilen rolleri yerine getirmeyi sevmek” diyebilen 11 yaşında bir çocuğun dünyayı kurtarışının hikâyesini anlatan bu ilk kitap, tıpkı Ursula’nın Karanlığın Sol Eli gibi, bilim kurgu dalında en önemli iki ödül olan Nebula ve Hugo Ödülleri’ni kazanmıştır. Ayrıca yayımlandığı günden bu yana çok satanlar listesinde edindiği kalıcı yerden sebep Tüm Zamanların Best Seller’i olarak da anılıyor.
ANDROIDLER ELEKTRİKLİ KOYUN DÜŞLER Mİ? – PHILIP K. DICK
İlk kez 1968’de yayımlanan bu roman, insanlık felsefesini inceler. bir android avcısı Rick Deckard’ın, ikinc bir avcı John Isidore ve isyancı androidlerin peşinden gitmesini anlatıyor.
Yayımlandığı yıl Nebula Ödülleri’nde adaylık elde eden roman, 1998’de, Locus Poll Ödülleri’nde, 1990’dan önce yayımlanmış En İyi Bilim Kurgu Kitabı seçildi…