Dünya’da her ülkede hatta her şehrin bir derbisi vardır biz ise sizlere dünya derbileri ‘nin hikayelerini sizler için derledik…
İspanya İç Savaşının Başlangıcı: “El Clásico”, Real Madrid – Barcelona
Bu rekabetin ilk yılları sayılabilecek 1930’lu yıllarda Barcelona, Madrid merkezli baskıcı yönetime olan muhalefeti ile tanınmıştır. Franco diktatörlüğü yıllarında Barcelona kulübüne transfer olmak veya kulüp üyeliğine girmek rejime olan muhalefeti göstermenin de bir yolu olarak kabul edilmekteydi.
Bu dönemde Barcelona başkanı Josep Sunyol, Franco askerleri tarafından öldürülmüştür. Tarihçilere ve yazarlara göre El Clásico, “İspanya İç Savaşı’nın başlangıcı” olarak belirtmiştir.
Arjantin’in Fakirleri Zenginlerine Karşı;”Superclasico”, Boca Juniors – River Plate
“Cenevizliler” olarak bilinen Boca taraftarları genellikle işçi sınıfından İtalyan göçmenleri olurken, Los Millonarios (Milyonerler) olarak bilinen River Plate taraftarları daha çok üst sınıflardan geliyordu.
Boca taraftarları, River oyuncu ve taraftarlarının korkak olduklarını iddia ederek onları Gallinas (tavuk) olarak nitelerken, River taraftarları ise fakir rakip taraftarlarının kötü koktukları gerekçesi ile Los Chanchitos (küçük domuz) derler.
Mezhep Çatışması: Celtic – Glasgow Rangers
“Old Firm Derby” (Eski Sert Derbi) olarak adlandırılan rekabeti tetikleyen ise mezhep çatışması. Üstelik etnik temelleri de bulunuyor: Rangers, Protestan inancına sahip İskoçların temsilcisiyken, Celtic -adı üzerinde- Kelt ve İrlandalı köklerine bağlı Katoliklerin takımı.
Kıtalararası Derbi: Fenerbahçe – Galatasaray
Asya ve Avrupa’yı birbirine bağlayan İstanbul’un iki yakasının iki büyük takımı, Fenerbahçe ve Galatasaray’ın rekabeti tam 106 yıl öncesine dayanıyor.
İki kulüp arasında din, mezhep ve ırk ayrımı olmaksızın büyüyen rekabet, tüm ülke gündemini meşgul edebiliyor ve siyasi ve ekonomik sıkıntıları bile bir anda unutturuyor.
Fenerbahçe ile Galatasaray arasındaki rekabetin tarihteki tozlu sayfalarını çevirdiğimizde bugünkü gerginliklerin hayli uzağında, centilmenlik öyküleri bulunuyor.
Ruhr Derbisi: Borussia Dortmund – Schalke 04
Ruhr Havzası’nda bulunan Dortmund ve Gelsenkirchen şehirlerinin en büyük takımları olan Borussia Dortmund ve Schalke 04 arasındaki Ruhr derbisi ya da “Revierderby” olarak bilinen mücadele 1925 yılına dayanıyor.
Almanya’nın kömür madenlerinin bulunduğu bir bölge olan Ruhr Havzası’nın her iki takımı da işçilerin, emekçilerin takımı olma özelliğine sahip.
Bu duruma karşın her iki takımda birbirlerini en önemli rakip olarak görüyorlar.
Halkın Takımı vs Ordunun Takımı: Spartak Moskova – CSKA Moskova
Rusya’daki mücadelede de ordunun belirgin bir rolü var. CSKA bir dönem ordunun takımı olarak bilinirdi. Bu durumun haklı sebepleri vardı çünkü; Rusya Savunma Bakanlığı, CSKA’nın hissedarlarındandı.
Daha sonra bu hisseler Chelsea’nin sahibi Rus milyarder Roman Abramoviç tarafından satın alındı. Buna karşı Spartak ise “halkın takımı” olarak bilinir.
Her ikisi de Rusya’nın en başarılı takımlarıdır. Spartak (Sovyet Dönemi de dahil) en çok şampiyonluğu bulunan takımdır. Hemen ardından CSKA gelmektedir. Ancak Spartak son dönemde CSKA’nın güçlü finansmanından dolayı rekabette geride kalmıştır.