Antoine de Saint-Exupéry, Küçük Prensi kaleme aldığı yıllarda eserinin bu kadar çok sevileceğini tahmin edebilir miydi bilinmez. Yarattığı hikaye ve karakter tüm dünyanın en çok sevdiği edebiyat yapıtlarından bir tanesi olmayı başardı. Yazarın ortaya koyduğu dünya, aslında temelde sevginin etrafında şekillenen pek çok duyguyu besliyor ve yeniden var ediyordu. Edebiyat, temelde böyle bir var oluş halinden kendi ihtiyaçlarını sunduğu için, Saint-Exupéry tarafından kaleme alınan Küçük Prens de söz konusu ihtiyacı karşılamak için ortaya çıkmıştı.
“Aynı saatte gelmen daha iyi olur,” dedi tilki. “örneğin sen öğleden sonra dörtte geleceksen, ben saat üçte mutlu olmaya başlarım. mutluluğum her dakika artar. saat dörtte artık sevinçten ve meraktan deli gibi olurum. ne kadar mutlu olduğumu görmüş olursun. ama herhangi bir zamanda gelirsen yüreğim saat kaçta senin için çarpacağını bilemez.”
1- Fransa’nın euro’ya geçmeden önce kullandığı 50 frankların üzerinde hem yazarın hem de Küçük Prens’in çizimleri bulunuyordu.
2- Güney Kore’nin Gyeonggi-do kentinde kurulan Küçük Prens temalı köy, her yıl yüz binlerce ziyaretçiye ev sahipliği yapıyor ve kitaptaki atmosferi yaşatmayı amaçlıyor.
3- Dünyanın pek çok kentinde kurulmuş yüzlerce Küçük Prens müzesi bulunuyor. Japonya’nın Hakone şehrindeki müzede ise kitaptaki çizimlerden uyarlanarak tasarlanan heykeller sergileniyor.
4- Küçük Prens dövmeleri son yılların en çok tercih edilen dövme çizimleri arasında. Kitaptaki çizimler dışında altı çizilesi pek çok söz de dövme modeli olarak tercih ediliyor.
5- Küçük Prens’in şimdiye kadar çekilmiş 11 sinema filmi, 9 tiyatro oyunu, 3 operası, 2 radyo tiyatrosu ve kitap için yazılmış 10 tane de şarkısı bulunuyor.
6- 1975 yılında NASA tarafından keşfedilen bir asteroite 2578 Saint-Exupery, 1993 yılında keşfedilen bir diğerine ise Küçük Prens’in hikâyede yaşadığı asteroit olan B-612’den esinlenerek 46612 Besixdouze adı verildi.
7- Küçük Prens’in aynadan okunabilecek şekilde ters yazılmış çevirileri de bulunuyor.
8- Bazı araştırmacılar yazarın karısından ilham aldığını düşünüyor. Buna gerekçe olarak da Consuelo de Saint-Exupery’nin tıpkı kitaptaki gibi volkanlarla dolu olan El Salvador’da yaşıyor olmasını gösteriyorlar.
9- Antoine de Saint-Exupery, 1944 yılında Güney Fransa’da Alman askerlerinin hareketlerini izlemesi için görevlendirildi ve kullandığı uçağıyla birlikte ortadan kayboldu. Uzun yıllar kendisinden haber alınamayan yazarın künyesi 1998 yılında bir balıkçı tarafından Marsilya’da bulundu. 2000 yılında ise uçağın bazı parçalarına ulaşıldı…
İyi ki vardın Saint-Exupery!