Yetmişlerin kırk beşlikleri.

Müziğin Altın Çağı: Yetmişlerin Şarkıları

Ayşe Aslıhan

Hababam Sınıfı, Neşeli Günler, Selvi Boylum Al Yazmalım, Sürü gibi kült filmlerin ve Müjde Ar‘lı ilk Aşk-ı Memnu‘nun çekildiği; pikapların el üstünde tutulduğu, Barış Mançonun, Ayten Alpman‘ın, Tanju Okan‘ın ve daha nice efsanenin delice dinlenildiği; aynı zamanda Pink Floyd, The Beatles ve Led Zeppelin gibi dünyaca ünlü grupların yükseldiği, müziğin altın çağı diyebileceğimiz döneme, meşhur Ses dergisine, şampiyon Trabzonspor’a, hippilerin ve özgür ruhun yansıması sayılmış olan bol paça pantolonlara, gazozlara ve pek tabii kapaklarına, “bir maniniz yoksa annemler size gelecek” diye kapıların usulca tıklanmasına, her eve girmesi mümkün olmayan o “büyülü” kutuya ve ülkemizle beraber tüm dünyanın çatışmalarla çalkalandığı, yine de çocukların sokaklarda oynayabildiği, takvimlerin en ağır yapraklarının koparıldığı, azla yetinilen, aynı zamanda dolu dolu ve her şeye rağmen olanca gücüyle sancılara göğüs germiş yıllara, ve yetmişlerin müziğin altın çağı olduğuna kanıt niteliğindeki döneme merhaba deyin.

Üzerinden neredeyse 40 yıl geçmesine rağmen, çoğumuzun hangi yıllarda doğduğunu bilmeden sıkça dinlediği, lezzetli, bir bakıma buruk, en çok da “gerçek” şarkıları sizin için derledik.

“Hani ıssız bir yoldan geçerken…
Hani bir korku duyar da insan…
Hani bir şarkı söyler içinden..”

Yetmişler, tam olarak; “işte öyle bir şey!”

 

Erol Evgin – İşte Öyle Bir Şey

 

Bestesi Melih Kibar‘a ait olan şarkı aslında, efsanevi Melih-Çiğdem-Erol üçlüsünün başyapıtlarından.. Çiğdem Talu‘nun kanser olduğunu öğrendikten sonra kızına yazdığı söylenir..  Bahsedilen gök gürültüsünü bile duyabileceğiniz ve hatta içinde yaşayabileceğiniz bu eserin çıkış tarihi ise 1976.

 

Hümeyra – Sessiz Gemi

https://www.youtube.com/watch?v=uQCxieznwIE

 

Yahya Kemal Beyatlı, şiiri yazdıktan yıllar sonra, O’nun bir öğrencisi bu şiirde ölümün anlatıldığını söylemeseydi, o zamana kadar şiirin bir gemiden bahsedildiği sanılmaktaydı.. Şiirin orijinali şarkıyla tamamen uyuşmasa da, 1975’ten beri, dinlerken yüreğinizi titretmesine rağmen, ölümü daha bir anlaşılır, kabul edilebilir kılar.

 

Gökben – Aşk Dediğin Laftır

Kırk beşlikler diyarı yetmişlerin hareketli parçalarından biri ve sözlerinin sahipleri Hıncal Uluç ile Ali Kocatepe. Aşkın ne denli mühim olduğunu coşkuyla anlatan Gökben, şöyle seslenmekte; “haydi ne duruyorsun, koşsana aşka!”

 

Salim Dündar – Aynalar

Efkarlı bir eski dost gibi, sırtımızı sıvazlar gibi, biraz bulutlanır gibi, eksik ya da geç kalmışız gibi.. Sitemkar bir tavırla, çözülmemiş düğümlerin arasında kalmış bu hüzünlü şarkının sözü de müziği de Metin Eryürek’e ait.

 

“Hüznüm sizde görünür, saçım beyaz dökülür…
Yaşarken de ölünür!”

Sezen Aksu – Kaybolan Yıllar

 

Sadece güftesini okuduğunuzda bile gözlerinizin dolmasına sebep olabilen, Sezen Aksu‘nun sesiyle birleştirildiğinde kalbimizde bir yerlerin yandığını hissettiğimiz, aynı zamanda “Minik Serçe” adının da hayatımıza tam anlamıyla girmesini sağlayan, 1977 yılından beri ayakları yere sağlam basan, yine bir plak şarkısı.

 

“Şimdi bana seninle bir ömür vaat etseler,
Şimdi bana yeniden ister misin deseler,
Tek bir söz bile söylemeye hakkım yok…”

Ajda Pekkan – Sensiz Yıllarda

 

Çıkış tarihi olan 1970 yılında En İyi 2. Türkçe Sözlü Parça Ödülü’nü kazanan şarkıyı, daha sonra jüri üyelerinden birinin yine Ajda Pekkan olduğu bir yarışmada Nilüfer seslendirdi. Aynı yarışmada Sezen Aksu ise 6. oldu.. Her devrin kadını Pekkan, kendi deyimiyle “eğlenceli bir ders” aldıktan sonra, bu şarkıyı Japonca ve Yunanca da söyledi. Yıllarca unutulmayan aşklar için yazılmış bu sözler, Fikret Şeneş‘e ait.

 

Füsun Önal – Ah Nerede

 

Tarık Akan ve Gülşen Bubikoğlu‘nun başrollerini paylaştığı, en büyük renginin Adile Naşit olduğu, yeşilçamın romantik komedilerinden biri “Ah Nerede” filminin müziği olan parça; 1975 doğumlu. Füsun Önal‘ın şirin sesini sahneleri de anımsayarak dinlerseniz, kendinizi şarkıya eşlik ederken bulursunuz…

-Korkarım oturma odamıza kadar geleceksiniz?
+Davet ederseniz neden olmasın?

Barış Manço – Kol Düğmeleri

https://www.youtube.com/watch?v=2D2jkKde8ZU

 

Masal gibi girişiyle tüyleri diken diken eden, her sözü oldukça derin, çoğumuza çocukluğun masumiyetini hatırlatan bu şarkı, katıldığı bir programda da söylediği üzere, Manço‘nun ilk bestesi.. Hiç eskimez ve 1971’den bu yana her gece, kol düğmeleri yan yana gelir, sabaha yeniden ayrılacaklarını bile bile…

 

Yeliz – Yalan

 

Bestenin orijinali Lolita Flores’in Amor Amor şarkısından alınmış, Yeliz‘in tavrıyla olağanüstü bir hale bürünen, büyük bir çığlık misali kendini tekrar tekrar dinleten şarkı; 1978 yılından beri kulaklarımızın pasını silmekte. Bize de yorum yapmaktan ziyade, usulca dinlemek düşmekte..

 

Tanju Okan – Kadınım

 

Tanju Okan’ın neredeyse ağlayarak kavuşamadığı aşkı Zerrin için söylediği kederli şarkı… 1974 yılının sonbaharında, bir gecede yazılması ve ertesi gün kayıt edilmesiyle ne kadar gerçek ve eşsiz olduğunu da ispatlamakta.

 

Esmeray – Unutama Beni

 

Sözleri Sami Diriker‘e ait olan, terk edilmişlerin terk edenlere haykırmak istediği bütün dilekleri bir araya getiren şarkının ruha dokunuşu naif olmasına rağmen, Esmeray‘ın buğulu sesiyle sizi bir gecede paramparça edebilir.

 

“Sevişirken, öpüşürken 
Yapayalnız dolaşırken 
Unutmaya çalışırken, unutama beni…”

 

Cem Karaca – Unut Beni

Her insanın ve her sevdanın sancısına değinebilen bu asi şarkı, tam olarak 1970 çıkışlı. Cem Karaca‘dan başkası söylemiş olsaydı belki de bu denli dinlenmezdi ancak sözleriyle damga vurabilirdi sanıyoruz.

“Çünkü sen benim, sonbaharımda baharsın.”

 

Ayten Alpman – Söyle Buldun Mu?

 

Orijinali Milva – Da Troppo Tempo olan İtalyanca şarkıyı en önce Ayten Alpman söyledi fakat sonraları bu şarkıyı Nilüfer’den ve Sertab Erener‘den de dinledik. Sevgilinin arzuladığı aşka kavuşmasını değil, yalnızca kendisine dönmesini delice isterken ne kadar nazik olunabilirse o kadar olunmuş ve elbette unutulmaz şarkılar arasındaki yerini 1975’te almış.

 

Selçuk Ural – Güle Güle Sana

https://www.youtube.com/watch?v=svtiJM4dp0I

 

Sözleri Yeşil Giresunlu‘ya, müziği Vasco Renndal’a ait. Yaz Bekarı isimli yeşilçam filminin de çok acıklı bitiş şarkısı..

Nükhet Duru – Ben Sana Vurgunum

 

1978 yılında Nükhet Duru‘nun müthiş sesi ve yorumuyla özdeşleşerek hayatımıza giren, bestesi Ali Kocatepe‘ye ait olan, “artık böylesi yok” dedirten, sona yaklaştıkça kabararak dinlenen, zümrüt gibi bir şarkı.. Aynı zamanda Sabahattin Ali’nin bir şiiri. 

“Seneler sürer her günüm,
Yalnız gitmekten yorgunum.”

Tülay  – Büklüm Büklüm

 

1978 yılında piyasaya sürülmüş plağı, tozlu raflar arasından çıkarıp, bir anda dinlediğinizde çarpabilir, acıtabilir ve hatta tam da o anı bekleyen dargın anılarınızı önünüze dizebilir.. Şarkıyı Ferdi Özbeğen, Nebahat Çehre ve en son Ata Demirer yorumladığından, şarkıya doyamadığınızda dinleyebileceğiniz başka başka kapılar da bulabilirsiniz. Üstelik, sözü ve müziği Sezen Aksu‘ya ait..

 

Orhan Gencebay – Hatasız Kul Olmaz

 

1974 yılından beri, Orhan Baba ile elektro bağlamanın birlikteliği sayesinde mucizeye dönüşen şarkı, herkesin bilmesi sebebiyle bir söz kalıbı haline de geldi.. Orhan Gencebay ile Bir Ömür projesinde şarkıyı büyük bir keyifle Tarkan yorumladı ve yine büyük bir keyifle hala, iki versiyonu da sıkça dinlenmekte.

 

“Feryada gücüm yok, feryatsız duy beni!”

Semiha Yankı – Seninle Bir Dakika

 

Sözü Münir Ebcioğlu‘na, müziği Kemal Ebcioğlu‘na ait olan, Eurovision Şarkı Yarışması‘na 1975 yılında ilk kez katılan Türkiye’nin yarışma parçası..  Ne yazık ki bu güzel şarkı, o dönem ülkemizin politik durumundan, 3 puanla 19. sırada kaldı. Paha biçilemez olduğunu bir kez bile dinlediğinizde anlıyorsunuz oysa…

 

İlhan İrem – Anlasana

 

Bundan tam 42 yıl önce, İlhan İrem‘in 3. kırkbeşliğinde okuduğu gri renkli parça… Büyük bir yakarış olmasıyla beraber, hala umudunu yitirmemiş bir aşığın günlüğü olarak dinlendiğinde, sesiyle huzur bulduğumuz İlhan İrem dahil birçok özlenene sarılmak isteyebilirsiniz..

 

“Her şeyin bir sonu varsa, ayrılıkların da sonu var.
Bir gün çıkıp geleceksin.
İçimde bir umut var, yeniden seveceksin..”

Hissizleştiğimiz an, yeşermek için; şimdilerin değil, eskilerin şarkılarını açıp, dinliyoruz..
Yitirmenin eşiğinden kalbe dönüp, iğnesiyle mırıldanan maziye dokunuyoruz.
Çünkü, umut hep var.

Diğer Yazılar

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanıyoruz. karmaturkiye.com'u kullanarak çerezlere izin vermiş olursunuz.

Tamam