“Ölümü ilk keşfettiğim an… Ben, annem, babam, büyükannem ve büyükbabam gün batarken çölde ilerliyorduk. Bir kamyon dolusu kızılderili başka bir kamyona ya da bir şeye çarpmıştı. Kızılderililer bütün ana yola dağılmıştı ve kanlar içinde ölümü bekliyorlardı. Babam ve büyükbabam, arabadan neler olduğuna bakmak için inmişlerdi. Ben daha çocuktum, o yüzden arabada oturup beklemem gerekiyordu. Ben bir şey görmedim. Tek gördüğüm şey garip kırmızı boya ve yerde yatan insanlardı ama bir şey olduğuna emindim. Çünkü onların yaydıkları dalgaları hissedebiliyor ve birden yerde yatan insanların da olay hakkında benim bildiğimden daha fazlasını bilmediklerini fark ettim. İşte o an ilk kez korkuyu tattım… ”
Jim Morrison
There’s a killer on the road…
His brain is squirmin’ like a toad…
Yolda bir katil var…
Beyni bir kurbağa gibi sürünüyor, kıvrılıyor…
Eğer bu adama fırsat tanırsan,
Güzel hatıralar ölecek!
Yoldaki katil… Evet.
Riders On The Storm‘a ait bu sözler, Jim Morrison tarafından ortaya çıkarıldı. Şarkı, The Doors‘un 1971 tarihli L. A. Woman albümünde yer aldı. Bugün farklı versiyonları bulunsa da, birçok insana göre orijinal versiyonunun tadını hiçbiri vermiyor.
Peki nedir herkesi bu kadar derinden etkileyen bu şarkının hikayesi?
Stephen Davis, Jim Morrison Life, Death, Legend adlı kitabında şarkının hikayesini detaylı bir şekilde anlatıyor.
Davis’in anlattığına göre Jim Morrison, Florida State University’e giderken, 450 km. uzakta, Clearwater’da yaşayan Mary Werbelow isminde biriyle görüşmektedir. Mary’nin yanına gitmek için genellikle otostop çeker. Jim, Mary’nin ilk aşkıdır ve tanıştıklarına Mary 17 yaşındadır. 60lı yılların başlarında, birbirlerine olan bağlılıklarıyla dikkat çekerler.
jim’in ölümünden sonraki 40 yıl boyunca, The Doors filmini yönetecek olan Oliver Stone dahil pek çok kişi Mary ile konuşmak istedi, büyük paralar teklif edildi ancak Mary hepsini geri çevirdi.
Kitapta anlatılanlar şöyle devam ediyor;
“Bu tozlu ve sıcak Florida yollarındaki seyahatler; başparmağı havada, hayal gücü arzu, şiir, Nietzsche ve Tanrı bilir daha nelerle kavrulurken -maganda kamyoncular, kaçkın eşcinseller ve yağmacı motorcular- Jimmy’de silinmez ruhsal yaralar bıraktı. Bu noktadan sonra not defterinde takıntı haline gelen karalamalar, yalnız otostopçu tasvirleri, yüzü olmayan, tehlikeli, şiddetli fantezilere sahip bir yabancı, bir gezgin olacaktı: Yoldaki Katil!“
YAPIM SÜRECİ
Parça, ekip provada Stan Jones‘un Ghost Riders In The Sky‘ını çalarken bu şarkıdan evrildi ve Jim Morrison‘ın fikriyle Riders On The Storm ismini aldı.
The Doors‘un ilk beş albümünün yapımcılığını üstlenen Paul Rothchild bu parçada çalışmak istememişti çünkü parça hoşuna gitmemişti. Şarkının kokteyl müziği gibi olduğunu düşünmüştü. Bunun üzerine ekip, ses mühendisleri Bruce Botnick‘in yardımıyla yapımcılığı kendileri üstlenmişlerdi.
The Doors, albümde çalması için basçı Marc Benno ve Jerry Scheff ile anlaşmıştı. Ray Manzarek, klavyesi ile aklındaki melodiyi çaldıktan sonra Scheff o meşhur bas bölümünü ortaya çıkardı. Yağmur efektini ise Ray Manzarek elektronik piyanoda yarattı.
Ray Manzarek’in ağzından şarkının çıkış süreciyle ilgili detayları ve Jim Morrison’la ilgili hatırasını dinlemeniz mümkün…
“Riders On The Storm’da bir fısıltı sesi vardır… Eğer dikkatli dinlerseniz, Jim’in kendi vokali üzerine eklediği bir kayıt. Bu, Jim’in yaptığı son şeydir… Kısa ömürlü bir fısıltı.”
Ray Manzarek
Şarkı listelerde üst sıralara yapışırken, Jim Morrison efsanesi de katlanarak büyümeyi sürdürdü. Grubun 1968 tarihli Not To Touch The Earth şarkısının dizelerinde geçen; “Ben kertenkele kralım, her şeyi yapabilirim!” sözleri nedeniyle hayranları Jim Morrison’a Lizard King – Kertenkele Kral lakabını taktılar.
ALKOL KURBANI
Riders On The Storm ve Jim Morrison‘ın şöhreti dünya çapına ulaşmışken sorunlar başladı. New Haven konserinde Jim Morrison sahne arkasında bir kadına cinsel tacizde bulundu. Polis olayı konser başladıktan sonra öğrendi ve Morrison’u sahnedeyken tutukladı.
Konser alanını dolduran hayranlarının ayaklanması, sonucu değiştirmedi ve Morrison hakkında işlem yapıldı. Siciline işlenen bu olayı kabul etmediğini söyleyen Morrison, bu olaya rağmen durulmadı. Miami konserinde de seyirciyle tartıştı. Konsere oldukça alkollü çıkan Morrison, kendisini dinlemeye gelen hayranlarına hakaret etmeye başladı. Sakinleşmeyen Morrison seyirciyi sahnede soyunmakla tehdit etti. Sonuç yine aynıydı. Morrison ikinci kez sahnede polis tarafından tutuklandı.
Mahkeme tarafından Jim Morrison 6 ay hapis cezasıyla yargılandı. Bu sırada The Doors’un 21 eyalette sahneye çıkması yasaklandı. Morrison mahkemenin kararına itiraz etti ve hayatını düzene koymak için Amerika’dan uzaklaşma kararı aldı.
“ORADA MISIN PAM?”
Alkolü bırakma kararı alan Morrison, o günlerdeki sevgilisi Pamela Courson ile en çok sevdiği şehir olan Paris’e gitti. Mahkeme gününe kadar Paris’te beklemek isteyen Morrison, 3 Temmuz 1971’de kaldığı otel odasındaki küvette ölü bulundu. Kertenkele Kral‘ın son sözleri ise “Orada mısın Pam?” olmuştu.
BAŞKA BİR SOLUK
EA Games, 9 Kasım 2004’te The Need For Speed Underground 2 adlı oyunu piyasaya sürdü. Oyunu alıp bir an önce evine gidenler ve açanlar, daha ilk sahnede mest oldular. The Doors ve Riders On The Storm efsanesi, oyunun menü müziği olmuştu… Üstelik Snoop Dogg yorumuyla!
The Doors hayranı birçok kişi bu versiyonu burun kıvırarak karşılasa da, hem oyun, hem de şarkı zirve yaptı.
Bırak çocukların oynasın…
Eğer bu adama fırsat tanırsan,
Güzel hatıralar ölecek!
Yoldaki katil… Evet.