Tiyatro sahnelerine adını altın harflerle kazıyan ilk kadın tiyatrocumuz Afife Jale‘nin yaşamı beyaz perdeye uyarlanıyor!
İlk Müslüman ve Türk kadın oyuncu olan Afife Jale‘yi hepimiz “Fi” dizisinden de anımsıyoruzdur… Oldukça gündem olan Jale, bu ülkede sanatla ilgilenen tüm kadınların öncüsü olma niteliğini taşıyor.
Afife Jale‘yi konu alacak filmin yönetmen koltuğunu Emir Khalilzadeh üstleniyor. Yaz aylarının sonunda çekilmeye başlanacağı söylenen film şu an bile hepimizin nefeslerini kesti. Filmde Afife Jale’yi kimin canlandıracağı ise henüz bilinmiyor. Ama role iki adayın olduğu bildiriliyor.
Bu adaylardan ilki; İkimizin Yerine, Medcezir, Lale Devri ve Fi projelerinden de çok iyi tanıdığımız Serenay Sarıkaya! Diğer isim ise Kadın, Aşk Yeniden Biz Böyleyiz, Aramızda Kalsın gibi yapımlarla tanınan başarılı oyuncu Özge Özpirinçci.
Afife Jale, ülkenin önemli değerlerinden biri. Onun için tiyatro, benzeri olmayan bir tutku idi. Hayatı da oldukça zorluydu…
1902 yılında İstanbul’un Kadıköy semtinde dünyaya geldi. Babası Hidayet Bey, annesi Methiye Hanım, kardeşleri Behiye Hanım ve Salâh Bey’dir. İstanbul Kız Sanayi Mektebi’nde eğitim görmüş, Darülbedayi’nin 10 Kasım 1918’de tiyatro kursları için açtığı sınavı kazandı. Müslüman kadınların sahneye çıkmasının halen geleneksel olarak yasaktı ancak Darülbedayi, Müslüman kadınların sadece kadınlara özel gösterilerde oynayacakları gerekçesiyle Müslüman kadınları bünyesine almıştı. Afife Hanım, kabul edilen beş Müslüman kadından biri idi. Diğer hanımlardan üçü kursu bıraktı; Refika Hanım suflör olarak Darülbedayi kadrosunda yer aldı. Afife Hanım ise mülazim artistlik (stajyer oyuncu) kadrosuna girdi. 1920 yılına kadar oyunların provalarına katıldı, fakat sahneye çıkamadı.
1919 yılının 13 Nisan gecesi Kadıköy’deki Apollon Sineması’nda ilk gösterimi yapılacak olan, Hüseyin Suat’ın Yamalar adlı oyununda, Emel rolünü oynayan Eliza Binemeciyan’ın Paris’e gidişi üzerine onun yerine “Jale„ takma adı ile sahneye çıktı. Böylece sahneye çıkan ilk Türk kadını olarak tarihe geçti. O günden sonra “Afife Jale” olarak anılan Afife Hanım, ertesi hafta Tatlı Sır oyunu ile sahneye çıktı ve o gece polis tarafından tutuklanmak istendi. Kınar Hanım’ın yardımıyla kaçtı. Üçüncü piyesi olan Odalık oynanırken tiyatro polis tarafından basıldı ve tutuklanmamak için kaçmak zorunda kaldı. Babası Hidayet Bey, tiyatro oyuncusu olmasına karşı idi. Afife Hanım, ayrılmak zorunda kaldı. Dahiliye nezaretinin Müslüman kadınların kesinlikle sahneye çıkamayacaklarına dair bildirisi Darülbedayi Yönetim Kurulu’na ulaştırılınca işten çıkarıldı.
Yaşadığı sıkıntılar nedeniyle şiddetli baş ağrıları çeken Afife Hanım, doktorunun morfinle tedavi yoluna gitmesi üzerine morfin bağımlısı oldu. Birkaç yıl sonra Burhanettin Tepsi Kumpanyası ile Anadolu’da turneye çıktı; daha sonra da Fikret Şadi’nin Milli Sahne’siyle çeşitli kentlerde temsiller verdi. 1923 yılında Türkiye’de cumhuriyetin ilan edilmesinden sonra yeni rejim Türk kadınlarının sahneye çıkması önündeki yasal engeller kaldırmış, tersine kadınların sahneye çıkmasına destek olmuştu. Ancak morfin bağımlılığı nedeniyle sanatçının sağlığı bozuldu ve tiyatroyu bırakmak zorunda kaldı.