Bundan tam 3.400 yıl önceydi. Şimdikinden bambaşka dillerle anlatılan bambaşka hikayelerin çivi yazısı ile kalıcı hale getirildiği dönemde; görmek ve işitmek, konuşmaktan önce geldiğinden; dünyanın en eski şarkısı da yazılmış oldu: Hurri İlahisi.
Bundan tam 3 bin 400 yıl önce, bugüne kadar ulaşmış dünyanın en eski şarkısı yazıldı. Hem de günümüz şartlarında nota değerlerini yorumladığınızda ortaya müthiş bir ses çıktı!
Hurri İlahisi adı verilen şarkı, dünyaca ünlü arkeologlar uzun süre üzerinde çalıştı, sonucu yorumlandı ve tabletlerde notaları olan bu eser dünyanın en eski şarkısı olarak kabul edildi.
Şarkının hikayesi de en az kendisi kadar ilgi çekici. Arkeologların yoğun araştırma ve titiz çalışmalarına göre şarkı Ugarit kraliçesi Nikkal için bestelenmiş… Nikkal, Ugarit inancına göre ‘Meyve Tanrıçası’ ve aynı zamanda Ay Tanrısı Yarikh’in de eşi.
Peki Ugaritler kim?
Ugarit Uygarlığı, milattan önce Suriye’nin Ras Shamra bölgesinde yer alan dünyanın en eski uygarlıklarından biri. Ugarit Krallığı‘nın hükmettiği alan; tam olarak, günümüzün Lazkiye kentinin kuzeyinde ve güneyinde sahil boyunca uzanan dar bir ovayı ve bölgeyi Asi vadisi ile iç bölgelerden ayıran, Suriye Alevileri’nin kutsal dağı Cebel Ansariye‘nin yamaçlarını kapsıyor. Depremle yok olduğu düşünülen uygarlık, mimari eserleri ve gelişmişliği ile de ünlü. Ugarit harabelerinde ortaya çıkan kil tabletler uygarlık tarihi açısından büyük bir öneme sahip!
California Üniversitesi profesörü ve Berkeley Antropoloji Müzesi’nin küratörü Anne Draffkorn Kilmer, M.Ö. 14 yüzyıla dayanan tabletleri tam 15 yıl boyunca çözmeye çalıştı. Çivi yazısıyla yazılmış 36 tablet gün ışığına çıkarıldıktan sonra, arkeologlar tarafından “Hurri İlahisi” adı verildi.
Bugünlere kadar gelen Hurri İlahisi…
Asuroloji profesörü Kilmer’a göre tabletlerde yer alan melodi 3 bin 400 yaşında! Ve yine Kilmer’a göre; tapınakta keşfedilen tabletlerde ilahilerin bugünkü arp ya da lir olduğu düşünülen 9 telli “sammum” ile nasıl çalınacağına dair bilgiler de yer alıyor.
Aslında “Hurri İlahisi” tabletlerinin gün ışığına çıkması, müzikoloji dünyasını sarsan bir devrimi yarattı. Müziğin orijini tartışmalarında okları Orta Doğu’ya kaydırdı ve bulunduğumuz toprakların geçmişinin ne kadar kıymetli olduğunu hatırlattı.
Dünyada eşi benzeri olmayan bu nota tabletleri, bugün, Suriye’de, zarar görme riski altındaki Ulusal Şam Müzesi’nde sergileniyor…