21 Aralık günü; Güney yarım kürede yaz, Kuzey yarım kürede kış başlangıcı kabul edilirken; aynı zamanda ülkemizde en uzun gece. En uzun gece; edebi alanda oldukça adı geçen bir dönüm noktası. Divan edebiyatında Şeb-i Yelda olarak okuduğumuz yahut en uzun gecenin birebir yazıldığı kitapların yanı sıra; günümüzde her sene en uzun gecede birçok konuda yapılabilecek etkinlikler de düzenleniyor.
2019’un son günlerini yaşarken en uzun gecede; eğer herhangi bir işiniz yoksa ve ailenizle, sevgilinizle veya tek başınıza bir film gecesi yapmak istiyorsanız; uzun süreli olmasına rağmen takip etmekten keyif duyacağınız ve izlemeniz gereken filmleri sizler için listeledik!
1) The Irishman (3 saat 29 Dakika)
The Irishman, tam 10 yıllık şahane bir Netflix projesi. Baş rollerinde Robert De Niro, Al Pacino, Joe Pesci, Harvey Keitel gibi usta isimlerin yer aldığı film; bir mafya tetikçisi olan Frank Sheeran’ın hayatına odaklanıyor. II. Dünya Savaşı’nda görev almış eski bir asker olan Frank Sheeran, yıllar boyu Bufalino suç örgütü için çalışmıştır. Birçok ünlü isim için dolandırıcılık, tetikçilik yapan ve ‘İrlandalı’ lakabı ile anılan Sheeran, aynı zamanda işçi sendikası memurudur. Frank Sheeran’ın hayatından kesitlerin sunulduğu filmde, Amerikan tarihinin en gizemli suç olaylarından biri olan işçi lideri Jimmy Hoffa‘nın ortadan kayboluşuna da değiniliyor.
2) Piyanist (2 saat 30 dakika)
Piyanist; İkinci Dünya Savaşı sırasında yaşanan gerçek bir dramı konu alıyor. Polonyalı ünlü piyanist Wladyslaw Szpilman’ın anılarını anlattığı aynı isimli kitaptan sinemaya uyarlanan film, Nazi işgali altındaki Polonya’da yaşamanın imkansızlaştırıldığı bir dönemde, bir şekilde esir kampına gitmekten kurtulan ünlü piyanistin Varşova’nın kenar mahallelerindeki hayatta kalma mücadelesine odaklanır. Varoşlarda tam anlamıyla sefil bir hayat süren müzisyen, diğer halkla birlikte, kıtlığa ve aşağılanmalara maruz kalsa da kahramanca mücadele edecektir. Günü gelip oradan kaçma şansı bulduğundaysa başkentin harabelerine sığınacak, beklemediği bir anda gelen bir yardımla umudunu yeniden kazanacaktır. Film, En İyi Erkek Oyuncu dalında Oscar alan Adrien Brody‘nin de filmografisinin en güçlü işlerinden biri.
3) Er Ryan’ı Kurtarmak (2 saat 50 dakika)
Bir Tom Hanks filmi olan Er Ryan’ı Kurtarmak; dört çocuk annesi bir kadı İkinci Dünya Savaşı’nda kaybettiği üç oğlunun ardından fazlasıyla yaralanışıyla başlar. Tek dileği hayatta kalan tek oğlunun savaştan sağ salim dönmesi olur. Yakarışları karşılık bulur ve Başkan tarafından verilen bir emirle James Ryan’ın ne pahasına olursa olsun bu savaştan sağ çıkması sağlanacaktır. Normandiya çıkarmasının yapıldığı gün, sekiz kişilik bir asker birliği farklı bir göreve, Ryan’ı kurtarma görevine atanır. Ancak yüzbaşı John Miller tarafından yönetilen bu birim, can pazarının yaşandığı bu zorlu ortamda hakikatli bir yaşam mücadelesine atılacak; tek bir adamı kurtarmak için sekiz kişinin hayatının tehlikeye atılmasının meşruluğunu sorgulayacaktır.
4) Yeşil Yol (3 saat 9 dakika)
Yönetmeni ve senaristi Frank Darabont olan film, Stephen King’in aynı adlı romanından uyarlama. Yeşil Yol; En İyi Film Akademi Ödülü, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Akademi Ödülü, En İyi Uyarlama Senaryo Akademi Ödülü ve En İyi Özgün Müzik Akademi Ödülü’ne aday gösterilmişti. Film; bir hapishane görevlisi ile bir mahkumun öyküsünü anlatıyor. Paul Edgecomb‘un hapishanedeki görevi, idama mahkum edilen mahkumları son yolculuklarına uğurlamaktır. Çalıştığı yıllar içerisinde yüzlerce mahkumu idam etmiştir. Bir gün John Coffey isimli korkutucu görünümlü bir adamla tanışır…
5) Ağır Roman (2 saat 10 dakika)
Baş rollerde Okan Bayülgen, Müjde Ar, Mustafa Uğurlu, Savaş Dinçel, Küçük İskender ve Burak Sergen gibi isimleri gördüğümüz dram filminde, Kolera adlı sokakta, yaşamın bir kıyısında kendi algılarınca var olmayı başaran bir grup insan yaşamaktadır. Her yerde olduğu gibi burada da kendi içinde bir düzen söz konusudur. Bu düzene göre Arap Sado, bu sokaktaki hakimiyetini, Salih’e devreder. Salih, ailenin küçük oğludur ve aslında böyle bir sorumluluk için pek de hazır olduğunu söylenemez. Bir gün arka sokaklarda bir kargaşa ve olay yaşanır. Salih, bu esnada bir kadına aşık olur. Tina, onu büyüler. Hayatın basitliği ile insanların acımasızlıkları arasında savrulan yaşamlardan kesitler sunan film, Metin Kaçan’ın aynı adlı romanından uyarlanmıştır.
6) Pulp Fiction / Ucuz Roman (2 saat 58 dakika)
Film, Quentin Tarantino yönetmenliğindeki Roger Avary ile birlikte yazıldı. Ucuz Roman, En İyi Film dahil 7 dalda Oscar‘a aday gösterilmiş ve En İyi Orijinal Senaryo Oscarı‘nı almıştır. Honey Bunny ve Pumpkin, hayatlarına biraz hareket katmak isteyen genç ve birbirine aşık bir çift küçük soyguncudur. Öte yandan, iki gangster, Vincent Vega ve Jules, günlük işlerinden biri olarak, patronlarına ödemeyi geciktiren birkaç sahtekar genci vurmaya giderler. Vincent patronun güzel ve genç karısına bebek bakıcılığı yapmakla da görevlendirilirken ortağı suç yaşamına son vermeye karar verir. Cesur bir boksör ise para karşılığı hile yapmayı reddederek kaçar. Kader bu aykırı tipleri muhteşem bir şekilde bir araya getirecek, yollarını kesiştirecektir.
7) Fight Club (2 saat 31 dakika)
Chuck Palahniuk tarafından yazılmış olan aynı isimli roman üzerinden çekilen kült filmin baş rolünde Brad Pitt var. Filmin konusu ise şöyle; Oregon Üniversitesi’nde yüksek lisansını yapan Chuck Palanhiuk’un uzak olmayan bir gelecekte geçen ve kafası karışık genç bir erkeği konu alan romanından yola çıkılarak çekilen Fight Club‘da filmi anlatan, ünlü bir otomobil firmasında iyi bir işe sahiptir. Tek düze yaşamı kronik uykusuzluk sorunuyla çekilmez bir hale gelmiştir. Ailesi ve yakın bir arkadaşı olmayan Jack ,doktorunun tavsiyesi üzerine kanserli hastaların terapi grubuna katılır. Bu toplantılar esnasında Marla‘yla tanışır o da genç adam gibi hasta olmadığı halde grubun toplantılarına katılmaktadır. Jack‘in ve Marla‘nın çabaları tüketici kültürünün anlamsızlığına karşı bir duruştur adeta kariyer sahibi ama yalnız insanların bir tepkisi. Jack’ın jenerasyonu ölü bir jenerasyondur. Bir yolculuk sonrası evinin yanmış olduğunu gördüğünde arayabileceği tek kişinin yolculuk sırasında tanıştığı sabun satıcısı Tyler Durden olmas da adeta bunun bir kanıtıdır…
8) Matrix (2 saat 15 dakika)
1999 yılında gösterime giren filmde Keanu Reeves, Laurence Fishburne, Carrie-Anne Moss ve Hugo Weaving gibi yıldızlar var. Bir yaşanan gerçek vardır, bir de yaşananın ötesinde olan gerçeklik… Biri rüya, diğeri ise Matrix! Neo,son derece tehlikeli bir adam olan Morpheus’un gerçeği bildiğine inanmaktadır. Bir gece Neo, kendisini başka bir dünyaya götürebilecek güzel yabancı Trinity ile tanışır. Bu kızın götüreceği dünyada, Neo Morpheus’u bulacak ve Matrix hakkında bir şeyler öğrenecektir. Neo, Tam olarak kavrayamadığı şeylerin yaşamını kontrol ettiğini biliyor.. Nedir bu Matrix?
9) Batman ve Superman: Adaletin Şafağı (3 saat 3 dakika)
Dünya gerçekte ne tür bir kahramana ihtiyaç duyduğuna karar vermek için çabalarken, kontrolsüz hareketleri süren Süper Kahraman’ın insanlığın yanında mı karşısında mı olacağı merak edilirken, Gotham Şehrinin koruyucusu Batman’e karşı giriştiği mücadele yeni bir savaşa davetiye çıkaracaktır. Zack Snyder imzalı Batman versus Superman: Adaletin Şafağı, tarihte ilk kez iki DC karakterini beyaz perdede buluşturuyor. Baş rollerinde Oscar ödüllü Ben Affleck Batman/Bruce Wayne ve Man of Stell filminin yıldızı Henry Cavill Superman/Clark Kent rolüyle karşı karşıya geliyor.
10) Esaretin Bedeli (2 saat 22 dakika)
Frank Darabont‘un senaryosunu yazdığı ve yönettiği, baş rollerinde Tim Robbins ve Morgan Freeman‘ın yer aldığı 1994 yapımı Amerikan dram filmi; Andy ve Red isimli iki mahkumun parmaklıklar ardında kurdukları dünyanın hikayesini anlatıyor.
11) Benjamin Button’ın Tuhaf Hikayesi (2 saat 46 dakika)
F. Scott Fitzgerald’ın 1922 yılında yayımladığı kısa öyküden uyarlanmış, 2008 yapımı filmin yönetmeni David Fincher, senaryo yazarı ise Oscar ödüllü senarist Eric Roth. Benjamin’in sıra dışı bir yaşam öyküsü var. Birinci Dünya Savaşı sırasında saatçilik yapan bir adam oğlunu savaşta kaybediyor. Kör olan saatçi, tren istasyonu için imal ettiği bir saatin geriye doğru işlemesini sağlıyor ve hayalindeki şey, bu yolla gidenlerin bir ihtimal geri dönmelerini sağlıyor. Ancak saat mucize yaratıyor! Savaşın sona erdiği gün dünyaya gelen Benjamin Button, hayatını tersten yaşamaya başlıyor… Çok sayıda ödül alan filmin ayrıca 5 Altın Küre adaylığı da mevcut.
12) Interstellar / Yıldızlar Arası (2 saat 50 dakika)
Baş rollerinde Matthew McConaughey, Anne Hathaway, Jessica Chastain ve Michael Caine‘in oynadığı film, dönemin en çok ses getiren filmin senaryosu Fizikçi Kip S. Thorne‘nun evrendeki ‘Solucan Delikleri’ teorisinden ilham alıyor. Yıldızlararası‘nda, teknik bilgisi ve becerisi yüksek olan Cooper, geniş mısır tarlalarında çiftçilik yaparak geçiniyor ve tek amacı, iki çocuğuna güvenli bir hayat sunmak. Onlarla yaşayan Büyükbaba Donald, çocuklara göz kulak olurken, henüz 10 yaşındaki kızı Murph şaşırtıcı bir zekaya sahip. Geçmişte bıraktığı bilim insanı kariyerini özleyen Cooper‘un karşısına bir gün beklenmedik bir teklif çıkıyor ve ailesinin, dahası insanlığın güvenliği için zorlu bir karar alması gerekiyor…
13) Kış Uykusu (3 saat 17 dakika)
Türk sinemasının Cannes tescilli, bol ödüllü yönetmeni Nuri Bilge Ceylan‘ın Bir Zamanlar Anadolu‘da filminden sonra hayata geçirdiği ve Cannes‘da büyük ödül Altın Palmiye‘ye layık görülen son filmi olan Kış Uykusu‘nun başrolünde Haluk Bilginer yer alırken kadroda kendisine Demet Akbağ, Melisa Sözen, Ayberk Pekcan, Serhat Kılıç, Tamer Levent, Nejat İşler ve Nadir Sarıbacak eşlik ediyor. Emekli bir tiyatrocu olan Aydın (Haluk Bilginer), oyunculuğu bıraktıktan sonra Kapadokya’ya babasından yadigar kalan butik oteli işletmek için geri dönüyor ve hikaye tam bu noktada başlıyor. Kışın bastırması ve artan kar yağışı bu küçük taşrada en çok Aydın’ın sinirlerine dokunuyor ve onu uzaklara gitmeye teşvik ediyor…
14) Titanic (3 saat 30 dakika)
James Cameron‘un, seyirciye bir zaman makinesiyle yolculuk ettiği hissini uyandırırcasına gerçeğe yakın filmi Titanic, tam 14 dalda Oscar adayı olarak ‘En İyi Film’ dahil 11 ödül aldı. Dünyanın hatırlamak istemediği türden felaketlerden olan Titanic faciasını anlatan filmde, gemide; Jack adlı genç bir ressam ile nişanlısı ve annesiyle Philadelphia’ya giden Rose adlı genç bir kız da var. İki genç, şans eseri tanışıyor ve aralarındaki sınıf farkına aldırmaksızın birbirlerine yakınlaşıyor. Bu arada doğa insanoğlunun günden güne artan kibrine bir nokta koymayı planlıyor…Titanic; iki saat kırk dakika süren ve sulara gömülmesiyle son bulan, hazin olayların başlamasına neden olacak buz dağına çarpıyor!
15) The Godfather / Baba (2 saat 58 dakika)
Baba, 40’lar ve 50’lerin Amerika’sında, bir İtalyan mafya ailesinin destansı öyküsünü konu alıyor. Mario Puzo’nun çok satan kitabından Puzo ve yönetmen Francis Ford Coppola tarafından sinemaya uyarlanan film o yıl En İyi Film, En İyi Erkek Oyuncu ve En İyi Uyarlama Senaryo dallarında Oscar kazandı. Yapılan araştırmalar sonucu Türkiye’de en fazla izlenen ve satılan film olma özelliğini de taşıyor.
16) Ahlat Ağacı (3 saat 9 dakika)
Sinan, oldum olası edebiyatla ilgili bir genç adamdı. İstediği tek şey yazar olmaktı. Anadolu’da doğduğu köye dönen genç adam, kitabını bastıracak parayı bulmak için tüm enerjisini harcamaya başladı; ancak babasının geçmişten kalan borçları başına dert oldu… Nuri Bilge Ceylan‘ın sekizinci sinema filmi olan Ahlat Ağacı‘nın yapımcılığının Türkiye ayağını Zeynep Özbatur Atakan üstleniyor.
17) Devlerin Aşkı (3 saat 21 dakika)
Teksas’lı sığır yetiştiricisi Bick Benedict, kazandığı ödülü almak için Virginia’ya gittiğinde, soylu bir aileden gelen güzeller güzeli Leslie Lynnton’a ilk görüşte aşık olur ve sonunda evlenirler. Birlikte Bick’in yaşadığı kasabaya döndüklerinde Leslie daha önce hiç tanık olmadığı bir sosyal düzene şahit olur. Varlıklı Benedict ailesi içindeki entrika dolu kavgalar ve yobazlıklar sonraki kuşağın da dünyaya gelmesiyle bambaşka bir boyut alır. Baş rollerinde Elizabeth Taylor, Rock Hudson ve James Dean gibi efsanevi oyunculara rastladığımız filmin yönetmeni George Stevens, bu filmle En İyi Yönetmen kategorisinde Oscar ödülünün sahibi oldu.
18) Avatar (2 saat 42 dakika)
Bir hırsızlık olayında ağabeyi ölen yarı felçli Jake Sully, Pandora adındaki uzak bir gezegende misyonunun başına geçmeye karar verir. Bu yerde Na’vi adında giderek tükenmekte olan bir halk yaşamaktadır. Jake, kendilerine özgü bir lisanları, dünya görüşleri ve yaşam biçimleri olan halkın arasına karıştığında doğa ile de bütünleşir. Askeri bir şirket, söz konusu yeri ve oradaki kaynakları mercek altına almak üzere Avatar adında bir program meydana getirmiştir. Bu program insanları kısmen insan kısmen de Na’vi haline büründürerek misyon amaçlı Pandora’ya göndermektedir. Bu sisteme gönüllü dahil olan Botanist Dr Grace Augustine ve Jake Sully için başka bir yaşam var olacaktır. İlk üç boyutlu film olması özelliği taşıyan, son teknoloji ürünü ve ciddi anlamda yüksek bütçeli filmin yönetmeni elbette James Cameron.
19) İyi, Kötü ve Çirkin (3 saat 6 dakika)
Baş rollerini Clint Eastwood, Lee Van Cleef ve Eli Wallach’ın paylaştığı İyi, Kötü ve Çirkin; üç silah arkadaşının maceralarını konu ediyor. Ortak bir hedefe doğru değişik nedenlerle yol almakta olan üç silah arkadaşı aslında kader açısından yolları kesişmiş insanlardır. İsimleri İyi, Kötü ve Çirkin olan bu kişiler için o dönemdeki Amerikan İç Savaşı bir araçtır…
20) Bir Zamanlar Anadolu’da (2 saat 43 dakika)
Nuri Bilge Ceylan, bu filmiyle kentsel kaygılarını bir kenara bırakıp, tekrar taşranın sıkıntılı dünyasına ama bu sefer bir cinayet hikayesinin gerilimi ile dönüyor… Bir doktor ile bir savcının 12 saatlik gerilimli öyküsünün peliküle aktarıldığı filmin baş rollerinde Muhammet Uzuner, Yılmaz Erdoğan ve Taner Birsel yer alıyor. Yolların tek düzeliği ve kasabanın insana yeni bir şey sunmamasının sıradanlığını fona alan Bir Zamanlar Anadolu’da adıyla da klasiklere gönderme taşıyor. Film, Nuri Bilge Ceylan‘a Uzak ve Üç Maymun zaferlerinden sonra Cannes‘da Büyük Jüri Ödülü‘nü kazandırdı.
21) Mavi En Sıcak Renktir (3 saat 7 dakika)
Mavi En Sıcak Renktir, yönetmenliğini Abdellatif Kechiche‘in üstlendiği Fransız filmi. Baş rollerini Léa Seydoux ile Adèle Exarchopoulos‘un paylaştığı film, Julie Maroh‘un 2010 yılında yayınlanan Le bleu est une couleur chaude isimli çizgi romanından uyarlama. 2013 Cannes Festivali’nin de gözdelerinden olan film, BAFTA da dahil o kadar çok adaylık ve ödül aldı ki festival sinemasıyla ilgilenmeyenlerimiz dahi filmi duymuştur. Baş karakterimizin Adele! Kendisi çok genç ve arayış içinde, genç tabi normal. Derken mavi saçlı Emma ile karşılaşıyor…