Hong Kong sinemasının en önemli yönetmeni olarak görülen Wong Kar-wai, yenilikçi ve çarpıcı filmleriyle sinemaseverlerin kalbinde taht kurmuş bir isim. 1958 yılında Şangay’da dünyaya gelen yönetmenimiz, 5 yaşında ailesiyle birlikte Hong Kong’a göç etmiş. Sinemaya olan ilgisi de tam bu yaşlarda Hong Kong’da başlıyor.
Gerçeklikten uzak, kurgusal karakterlerin yerine aslında bir noktada çoğumuzun yolunun kesiştiği, belki de kendimizin dönüştüğü tutunamayanları, kaybolanları anlatır. Yarım kalan aşklara, kalabalıklar içindeki yalnızlıklara, mutlu sonu olmayan ilişkilere tanık oluruz filmlerinde. Anlayacağınız, onularına her daim bir belirsizlik ve zamansızlık hakim olan kalp kıran filmlerin üstadıdır Wong Kar-wai!
İşte karşınızda bu kırık kalplerin hikayelerini anlatan mutlaka izlemeniz gereken 4 Wong Kar-wai filmi!
In the Mood for Love – Fa yeung nin wa (2000)
Nasıl anlatsak, nereden başlasak bilemediğimiz bir film… Müzikleri, sinematografisi, hikayesi ve oyunculukları ile tam bir başyapıt. BBC tarafından 2016 yılında yapılan bir ankette, dünyanın dört bir yanından katılan 177 film eleştirmeni tarafından 21. yüzyılın en iyi ikinci filmi seçildi.
Ayrıca bu film, Tony Leung‘un Cannes Film Festivali’nde En İyi Erkek Oyuncu ödülünü almasını sağladı. Bu filmdeki başarısıyla Leung, Cannes’da bu ödülü kazanan ilk Hong Konglu aktör olma ünvanına da sahip oldu.
In the Mood for Love, 1962 Hong Kong’unda karşı dairelerde kalan iki komşunun önce yalnızlıkları, daha sonra ise eşlerinin ihanetleri vesilesiyle yakınlaşmalarına tanık ediyor bizi. Kapı komşuluğundan 2046 numaralı bir otel odasına uzanan bu hikayede fiziksel olarak görmesek de birbirlerinin kalplerine dokunan iki insanın aşkını izliyoruz.
Zamansız, acıklı aşk hikayesini mutlaka izlemelisiniz!
2046 (2004)
Bir yazar, gelecekte geçen bir roman yazmaya başlar… Bu romanda gizemli bir tren vardır ve bu tren, yolcularını geri dönmek istedikleri hatıralarına ulaştırmaktadır. Bu da 2046 isimli bir durağa ulaştıklarında mümkün olacaktır. Ancak insanlara göre bu sadece bir söylentidir, çünkü 2046’ya giden kimse bir daha geriye dönememiştir.
Bir kişi hariç..
Filmimiz, aslında bir nevi In the Mood for Love filminin devamı niteliğinde ama aynı zamanda da devamı değil. Kafa karıştırıcı, değil mi? Şöyle ki; iki filmde ortak karakterler var ama senaryolar bağımsız. Birbirinden bağımsız izleyebilirsiniz fakat ikisini de izlerseniz daha büyük keyif alırsınız.
2046 içerisinde bilim kurgu olan ama kendisi pek de bilim kurgu olmayan bir film!
Chunking Express – Chung Hing sam lam (1994)
Chungking Express, Wong Kar-Wai’nin çekimleri 2 yıl süren “Ashes of Time” filmi esnasında bulduğu boşlukta el kamerasıyla çektiği bir ara film. Ara film olarak nitelendirilmesine rağmen adeta bir şaheser… Neşeli bir kırık kalpler hikayesi!
Filmimizde aynı mesleği yapan, aynı büfede yemek yiyen ve benzer duygusal sıkıntılardan geçen iki adamın hikayesini izliyoruz. Filmin ilk yarısında, 223 no’lu sivil polisimiz ile gizemli bir maceraya atlarken; ikinci yarısında 633 no’lu polisimiz ile eğlenceli ve tuhaf bir hikayeye tanık oluyoruz…
Fallen Angels – Duo luo tian shi (1995)
Fallen Angels, işten kurtulmayı uman bir tetikçi ve onun zor kadın ortağının hikayesini konu ediyor. Soğukkanlı bir suikastçı olan Wong Chi-ming, artık bu kirli dünyadan ayrılmak istediğine karar verir. Yeni hayatının önünde tamamlaması gereken son bir iş vardır. Ancak Wong, kadın suç ortağının ona tamamen aşık olduğundan habersizdir ve bu durum onun hayatını derinden etkileyecektir.
Chungkin Express ile ortak mekan ve atmosferi paylaşan yapım, derin ve duygulu. İki filmin de bambaşka bir duruşu var ama bol bol göndermeler mevcut. Devam filmi olarak nitelendirilse de Wong Kar-wai’nin daha deneysel çalıştığı, ağır ve yavaş çekimleri bol kullandığı, daha bulanık bir film Fallen Angels. Senaryoyu takip etmek biraz zor ama kaybolmuş insanların hikayesinde onlarla birlikte kaybolmak, o kadar da yormuyor…