Eric Fromm şöyle söylemiş: “Modern insan acele etmeyince zaman kaybettiğini zanneder. Ama sonra acele edip kazandığı zamanla ne yapacağını bilemeyip, onu öldürür.”
Görmek bakmak oldu, bakmaksa göz atmak.
Dinlemek duymak oldu, duymak; kulak kesilmek…
Durmak, durabilmek; bir sanat şimdi. Belki de lüks!
Durup düşünmek, durup karar vermek, durup dinlemek; hepsi, insanın bugünün dünyasında içgüdüsel olarak yapamadığı, kendini kontrol etmek zorunda kaldığı eylemler haline geldi. Yaşamak, bir maraton oldu. Peki bu maratonda koşarken, şimdiye dek neler kaçırdık?
Washington, keman sesi ve insanlar.
Adamın biri Washington metro istasyonunda yere çömeldi ve kemanını çalmaya başladı. Soğuk bir Ocak ayı sabahıydı. 45 dakika boyunca 6 Bach çaldı. Çoğu insanın işe gitmek için hareketlendiği bu yoğun saatte toplamda 1000’den fazla insan içeri girip çıktı.
İlk üç dakikanın ardından, orta yaşlı bir adam müzisyenin çaldığını fark etti. Yavaşladı, birkaç saniyeliğine durdu. Sonra aceleyle ilerlemeye devam etti, yapacaklarından geri kalmamak için…