Dünyanın dört bir yanında, tarihi eser olarak da sayılabilecek evler, köşkler, villalar, arabalar, gemiler ve bu gibi birçok terk edilmiş yapı vardır. Bazıları gözden çıkarılmış, bazıları işe yaramaz hale gelmiş, bazıları unutulmuştur. Çoktandır ziyaret edilmemiş bu yerler; eskir, çürür, harap olur… Doğa, her zaman olduğu gibi, üstün gelir ve el yapımı olan unutulmuş her şeyin üzerinde güçlü bir hakimiyet sağlar. İnsan eli değmeyen her şeyde olduğu gibi; bu yerlerde otlar yeşerir, çiçekler yetişir hatta ağaçlar büyür… Kimse gitmediği için, artık yalnız bırakıldıkları için; sanki hepsinin biraz da hüzünlü duruşları vardır. İşte onlardan bazıları…
Muğla’da hayalet bir yer, Kayaköy.

New York‘ta 1880’lerden 1960’lara kadar tıbbi tesislere ve karantinadaki hastalara ev sahipliği yapan ada.

Battıktan sonra üzerinde ağaçlar yetişen bir gemi.

1961 yılında batan kargo gemisi enkazı, Norveç.

Son durakta bir teleferik vagonu…

Eski bir hastanenin otopsi odası.

2. Dünya Savaşında kullanılan uçaksavar kulesi, Viyana, Avusturya. Üzerindeki yazı da oldukça manidar…

İstanbul’da terk edilmiş tarihi bir yer, Yoros Kalesi.

Kazadan sonra yol kenarında kalan Rolls Royce V12 motoru.

Öylece bırakılıp gidilmiş tematik bir havuz.

Hiç uğranılmamış, eski bir kütüphane.

1994 yılında karaya oturduktan sonra terk edilen “SS American Star”.

Uruguay’da terk edilmiş bir villa.

Kreibstein Kalesi, Almanya.

Dünyanın en uzun limuzini olan “Amerikan Rüyası”.

Terk edilmiş bir akıl hastanesi.
