Salı sallanır, çarşamba çarşafa dolanır, perşembe perişandır, cuma mübarek gün, cumartesi pazar tatil… Ya pazartesi?
Zavallı Pazartesi. İnsanların sendromlarının sebebi olduğu düşünülen gün… Oysa böyle olmayı o seçmemişti.
Takvim yapraklarında en güzel sözler bugüne yazılırdı, suçluluk duygusu hafiflesin diye. Fakat ne yazık, kimse, bir türlü sevemedi onu. Cuma günü insanları iyi bilirlerdi bunu…
Pazartesi, bütün dünyada sendromuyla bilinen, ilk iş ve/veya okul günü olmasıyla beraber, tatilin ardından sorumlulukların bir anda sırtımıza yüklendiğini hissettiğimiz, aslında o gün de tatile dahil olduğunda çok sevdiğimiz, günahsız bir gündür. Ve aslında pazartesi ne kadar güzel geçerse, cuma günü de o kadar hızlı gelir! Yine de, yorgunluğumuzu üstümüzden atmak, hafta sonunu unutmak ve bugüne alışmak bize biraz zor gelir. Bir pazartesinin hüznü, pazar gecesinden bellidir.
Belki masum bir şiirle, belki tatlı bir şarkıyla, belki bir gülümseme ve merhabayla severiz bugünü… Ne dersiniz?