Anayurt Oteli

Karma Tavsiyesi: Bir Film Olarak Anayurt Oteli

Ayşe Aslıhan

Edebiyat hayatımızın her yerinde! Bazen bizler bile istemeden bir söz dizisini fark etmeden edebi bir şekilde yorumluyoruz… Çok geniş bir yelpazeye sahip olan edebiyat, birçok şey gibi kendi içinde dallara ayrılıyor. Kimisi kitaba dönüşüyor, kimisi bir parça kağıt olarak kalıyor… Yazarların olanca zorlukla yazdığı ve günümüze kadar gelen veya belki de gelememiş birçok eser var… Bazen bir filme, bazen bir şarkıya dönüşen yapıtlar öyle çok ki!

Çoğu zaman romanları, kitapları, şairleri beyaz perdede görmek bizler için daha heyecanlı olabiliyor. Fakat bazen de, “keşke hayaldeki gibi kalsaydı” diyebiliyoruz… Romanlardan uyarlanan diziler ve filmler; bizlere başka bir dünyanın kapısı açıyor. Bakış açımız değişiyor; bazen buna üzülüyor, bazense seviniyoruz.

Filme dönüşen romanlardan en mühimi: Anayurt Oteli

1987 yılında; hakkında yıllardır birçok değerlendirme yapılmış muhteşem roman Anayurt Oteli de, betimlemeleri ve anlattığı hikayeyle beraber; onlarca uyarlama filmden biri oldu.

Psikolojik yabancılaşma ve yalnızlık temalarını işleyen Anayurt Oteli, Türk edebiyatının önde gelen yazarlarından Yusuf Atılgan imzası taşıyor. 

Atılgan‘ın kaleminden çıkan, Ömer Kavur‘un beyaz perdeye uyarladığı Anayurt Oteli bizlerde farklı bir izlenim bırakıyor.

Baş rollerini Macit Koper, Şahika Tekand, Orhan Çağman ve Serra Yılmaz‘ın paylaştığı filmde; küçük bir Anadolu kasabasında bulunan bir otelde yaşananlar yansıtılıyor perdeye: Elbette kitaptaki gibi! Her sahnesinde biraz daha heyecanlanıyor fakat olaylara pek yetişemiyoruz…

Kavur’un filme yeni bir yorum katmaktan ziyade, romana sadık kalmakta özen gösterdiğini söyleyebiliyoruz. Kitap ve film arasındaki en büyük farklılık; kitabın 1960’larda, filmin ise 1980’lerde geçiyor olması… Bu yüzden filmde, 1980 darbesinin karanlık atmosferi de sık sık belli oluyor.

1987 Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde “En İyi Film” ve “En İyi Yönetmen” ödüllerinin sahibi olan Anayurt Oteli, İstanbul ve Venedik Film Festivali dahil bir çok festivalden ödülle döndü…

Çekimleri Aydın Nazilli’de, Ankara Palas Otel’de gerçekleşen film; çeşitli zamanlarda yapılan anketlerde pek çok defa en iyi 10 Türk filmi içinde de yer aldı.

Anayurt Oteli’ni okumayanlar için…

Yusuf Atılgan‘ın 70’li yıllarda kaleme aldığı bu eser, onun ikinci romanıydı.

Kitabın ana karakteri Zebercet; iki boyutlu, katmansız, derinliksiz, tekdüze bir adam. Kendine güveni olmayan, pısırık, duygularını açık edemeyen, cinsel kimliğini bulamamış aslında henüz yaşarken dahi kendi otelinin hayaleti… Gecikmeli Ankara treniyle otele gelen gizemli kadın, bir dönüm noktasında Zebercet’in hayatına giriyor ve onu dönüşü olmayan bir karanlığa, kendi sonunu yazmaya hazırlıyor. Zebercet’in tüm sığlığını ve kafa karışıklığını Yusuf Atılgan öyle ustaca anlatıyor ki, bu sıkıcı adamı okumaya doyamıyorsunuz!

Eskilere gideceğimiz; geçmişi, tarihi, o zamanın insanlarını göreceğimiz bir eser… Film olarak da, kitap olarak da; izlemeye ve okumaya değer.

Yorum Yaz

Diğer Yazılar

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanıyoruz. karmaturkiye.com'u kullanarak çerezlere izin vermiş olursunuz.

Tamam