Tam adıyla Quentin “Jerome” Tarantino, Knoxville, Tennessee’de doğdu. Babası Tony Tarantino, New York’ta doğup büyümüş bir İtalyan-Amerikalı aktördü. Annesi Connie ise hemşire olmasının yanında aynı zamanda da bir müzisyendi. Sanatçı bir ailenin oğlu olarak doğan Quentin Tarantino, sürekli çalışarak kendini yetiştirdiği uzun seneler sonrasında 1992 yılının ocak ayında ilk filmi Rezervuar Köpekleri ile Sundance Film Festivali’nde yer aldı… Film sıra dışı senaryosu, kullanılan müzikleri ve oyuncu performansları ile büyük bir beğeni topladı ve yönetmen ilk filmiyle çok hızlı bir şekilde efsane oldu. İki yıl sonra, Cannes Film Festivali’nde galası yapılan Ucuz Roman (1994) ile Rezervuar Köpekleri’nin başarısını takip etti ve belki de bir tık daha üzerine koyarak festivalin en büyük ödülü olan Altın Palmiye Ödülü’nü kazandı. Ucuz Roman, 1995 Akademi Ödüllerinde en iyi film, en iyi yönetmen ve en iyi orijinal senaryo dalında aday gösterildi. Tarantino ve yazar ortağı Roger Avary, bu adaylıkların arasında sadece En İyi Orijinal Senaryo ödülünü aldı. Quentin Tarantino, yaptığı her filmle gündeme gelmeyi başardı ve günden güne bir efsane haline geldi…
Efsane yönetmen Tarantino’nun en iyi 7 filmini sizler için listeledik.
Bir Pazar günü için yapılabilecek en güzel etkinlik, Tarantino izlemek olsa gerek!
1- Rezervuar Köpekleri / Reservoir Dogs (1992)
Joe Cabot (Lawrence Tierney), büyük bir elmas mağazası soymak için, oğlunun da aralarına dahil olduğu bir ekip hazırlar. Kod isimleri olarak renk isimlerini kullanan ekibin ismi Rezervuar Köpekleri’dir. En ince detayına kadar ustaca düşünülen soygun hiç de planlandığı gibi gitmez. Köpekler, mağazaya geldikleri anda tuzağa düşerler. Bunun olabilmesinin tek ihtimali vardır: Aralarından biri polistir. Birbirlerinin gerçek isimlerini bile bilmeyen bu bir grup adam, kim, kime silahını çekeceğini, kimden şüpheleneceğini, bilemez durumdadır. Silahlar çekildiğinde etraf bir anda kan gölüne döner. Soyguncuların bir kısmı bir depoya sığınır fakat depo içerisinde de bir hesaplaşma vardır.
2- Ucuz Roman – Pulp Fiction (1994)
Vincent Vega (John Travolta) ve Jules Winnfield (Samuel L. Jackson) felsefi tartışmalara meraklı tetikçilerdir. Bu ultra havalı, hikaye anlatımı çok aşamalı suç filminde, gangster patron Marsellus Wallace (Ving Rhames) ve onun aktris karısı Mia (Uma Thurman), Marsellus Wallace’ın düşmanı boksör Butch Coolidge (Bruce Willis), tamirci Winston Wolfe (Harvey Keitel) ve gergin bir çift silahlı soyguncu, “Balkabağı” (Tim Roth) ve “Bal Tavşanı”nın (Amanda Plummer) hikayelerinin kesişmesi anlatılıyor.
Tarantino’nun En İyi Senaryo Oscar’ını kazanıp, En İyi Yönetmen Oscar’ına da aday olduğu film, dünyada en çok izlenen sinema filmleri arasında da yer alıyor.
3- Kill Bill Vol.1 (2003)
“Gelin” (Uma Thurman) olarak bilinen eski bir suikastçı, kıskanç eski sevgilisi Bill’in (David Carradine) düğün gününde onu öldürmeye çalışmasından dört yıl sonra komadan uyanır. Doyumsuz bir intikam arzusuyla beslenerek, doğmamış çocuğunun, tüm düğün partisinin ve dört yıllık hayatının kaybına katkıda bulunan herkesten intikam almaya yemin eder. Bir infaz listesi hazırlayan The Bride, tarifsiz yaralanmalara ve vicdansız düşmanlara göğüs germeyi göze alarak bu amansız macerasına çıkar.
4- Kill Bill Vol.2 (2004)
Gelin (Uma Thurman), eski erkek arkadaşı Bill (David Carradine) da dahil olmak üzere kendisine haksızlık eden tüm insanlardan oluşan infaz listesini tamamlamaya yönelik arayışına birinci filmde kaldığı yerden devam ediyor. The Bride, ardında birkaç tanecik ölü bırakarak sonunda Meksika’da Bill’i bulur. Suikastçı kariyeri boyunca öğrendiği becerileri kullanarak, ilk başta yapmak için yemin ettiği şeyi bitirmeye çalışır.
5- Soysuzlar Çetesi / Inglourious Basterds (2009)
Almanya’nın Fransa’yı işgalinin ilk yılı. Müttefikler tarafında savaşan ABD’li subay Teğmen Aldo Raine (Brad Pitt), kafa derilerinin alınması da dahil olmak üzere Nazilere karşı şiddetli intikam eylemleri gerçekleştirmek için Yahudi askerlerden kurulu bir ekip kurar. Aldo ve adamları, Üçüncü Reich’ın liderlerini devirmek için Alman aktris ve gizli ajan olan Bridget von Hammersmark ile güçlerini birleştirir. Kaderleri, Nazilerin ailesinin infazının intikamını almaya çalışan tiyatro sahibi Shosanna Dreyfus ile onları bu kutlu amaçlarında bir araya getirecektir.
6- Zincirsiz / Django Unchained (2012)
Amerikan İç Savaşı’ndan iki yıl önce, bir köle olan Django (Jamie Foxx), acımasız Brittle kardeşleri yakalama görevinde, kendisini Dr. King Schultz (Christoph Waltz) adlı alışılmışın dışında bir Alman ödül avcısına eşlik ederken bulur. Görevleri başarılı olan Schultz, Django’yu serbest bırakır ve birlikte çalışarak Güney’in en çok aranan suçlularını avlarlar. Yolculukları onları, Django’nun uzun zamandır kayıp olan karısının (Kerry Washington) hala bir köle olduğu karanlık Calvin Candie’nin (Leonardo DiCaprio) kötü şöhretli çiftliğine götürür.
7- Bir Zamanlar… Hollywood’da / Once Upon a Time… in Hollywood (2019)
Quentin Tarantino filmleri listemizin sonunda ise, usta yönetmenin son filmi yer alıyor.
Hippi yükselişinin yaşandığı 1969 yılında geçen Once Upon a Time in Hollywood’da, Western filmlerinin yıldızı Rick Dalton ve dublörü Cliff Booth, artık tanımadıkları bir şehirde iş yapmaya çalışmaktadırlar. Zamanının çoğunu, en iyi arkadaşı ve uzun süredir dublörü olan Cliff Booth ile içip etrafta dolaşarak geçiren Dalton’un kapı komşusu ünlü yönetmen Roman Polanski ve eşi ünlü oyuncu Sharon Tate’dir. Çift, Charles Manson ve yandaşlarının işleyeceği korkunç bir suçun kurbanı olacaklarken komşuları olan Dalton ve Booth’un yolları hiç beklemedikleri bir şekilde bu hikayeyle kesişecektir.