Jack Nicholson’ın müthiş performansı ile Guguk Kuşu tüm zamanların en popüler ve başarılı filmlerinden biri. Filmimiz yine kendisi kadar başarılı bir kitabın da uyarlaması. Bir Film, Bir Kitap köşemizde bugün Guguk Kuşu var!
Kitap olarak; Guguk Kuşu
Bir akıl hastanesinde düzene başkaldırı hikayesi Guguk Kuşu. Disiplinli ve korkutucu Hemşire Ratched’ın gözetiminde yaşayan bu akıl hastaları – yoksa toplum mu onları öyle etiketliyor- bir gün aralarına katılan McMurphy ile hayatın biraz olsa farkına ve tadına varırlar. Sahi gerçekten deli olmak nedir? Bunun üzerine biraz olsun düşünmemizi sağlıyor kitap. Hemşire Ratched ve McMurphy arasındaki çatışma pek çok şeyin timsali aslında. Aklın, duyguların, itaat etmenin ve özgürlüğün. Otoriteye karşı gelmenin yazını olan bu roman 1962 yılı ve daha sonrasına adeta bir damga vurmuştur. McMurphy ile düzene baş kaldırmanın hikayesi duygularınıza dokunacak.
Guguk Kuşu, yazarımız Ken Kesey’in birebir tecrübelerine de dayanır. Ayrıca bu ilk kitabı ile “Amerikan Karşıt Kültürü”nün de en önemli isimlerinden biri haline gelmiştir.
“Büyük Hemşire, çelik kapıdaki düğmelerden birini çevirerek duvar saatini dilediği hıza ayarlayabiliyor. Kimi zaman canı her şeyi hızlandırmak istiyor; düğmeyi çeviriveriyor. Saatin akrebiyle yelkovanı yarışıyorlar sanki. Paravanalarla örtülü pencerelerde gündüz, gece birbirini kovalıyor. Bu düzmece zamanın geçmesiyle herkes birbirine giriyor. Yarım yamalak tıraş olup kahvaltı masasına balıklama dalıyorsun, daha ağzına bir lokma koymadan öğlen oluyor, ilaç veriliyor, yerinden kalkıp dinlenme odasına giderken akşam zili çalıyor, yatağa giriyorsun, on dakika sonra gene sabah olmuş. Büyük Hemşire herkesin kırılma ya da dağılma noktasına geldiğini görünce, düğmeyi yeniden çeviriyor. Her şey eski hızına dönüyor.”
Film olarak; Guguk Kuşu
Ve gelelim film olarak Guguk Kuşu’na… Aslında bu filmi hepimiz ya duymuşuzdur ya da izlemişizdir. Dünyanın en popüler filmlerinden biri. Bence bunu oldukça da hak ediyor. 1975 yılında vizyona giren film Oscar ödüllerine adeta damgasını vurmuş. Jack Nicholson bu filmde adeta oyunculuk dersi veriyor herkese! Louise Fletcher ise otoriter hemşire Ratched olarak rüyalarınıza girecek bir performans sergiliyor. Konusu bakımından da kitaba hemen hemen paralel ilerliyor. Tabii ki bir kitap detayı mevcut değil filmde. Fakat bu sizi şüpheye düşürmesin.
Bir dakikasından bile sıkılmayacağınız türden bir film. Hatta izlemediyseniz bu yazıyı bitirdikten sonra hemen açın. Çünkü size hitap etmese bile bir başyapıtı izlemiş olacaksınız ve hayran kalacaksınız.