Bugün, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü. Dünyada Kadınlar Günü olarak da bilinen bu özel günde, yakın geçmişte yapılan bir araştırmanın istatistiklerini inceleyeceğiz. Neden mi? Çünkü bir gün değil, her gün kadın olmayı anlamak gerek!
Gündüz başka, gece bambaşka.
Pollective’den “8 Mart Kadınlar Günü” araştırmasının sonuçları yayınlandı. Online olarak gerçekleştirilen araştırmada; “Türkiye’de Genel Kadın Problemleri ve Güçlü Kadın Kavramı” gibi konular vardı.
10 Kadından 6’sı gece güvende hissetmiyor!
Araştırma kapsamında, 16-50 yaş aralığında, 66 şehirden 1070 kadın katılımcı fikirlerini ve deneyimlerini paylaştı. İki ana konuya odaklanan araştırmada ilk önce kadınların güvenliği konusu vardı. Araştırma katılımcısı kadınlara genel olarak “Gündüz dışarıdayken güvende hissedip hissetmedikleri” soruldu. Kadınların %15’i “Kendilerini gün içinde güvende hissetmediğini” söyledi. Katılımcıların %72’si “Değişen bir oran ile güvende hissettiklerini” belirtti.
Aynı soru gece odağında sorulduğunda ise dengeler değişiyor! “Gece dışarıdayken güvende hissedip hissetmediği” sorulan katılımcıların %16’sı “Kısmen güvende hissettiğini” söyledi. Kısmen ile birlikte toplamda %27’nin “Kendilerini değişen oranlarda güvende hissettikleri” belirtildi. %
Her 4 kadından 3’ü kendini güvende hissetmek için bir “emek” sarf ediyor: Kadınlar, her an “emekçi.”
Araştırma katılımcısı kadınlara kendilerini “Güvende hissetmek için uyguladıkları bir taktik olup olmadığını” sorduk. Her 4 kadından 3’ü bir taktiği olduğu yanıtını veriyor.
Kendini korumak için bir taktiği olan %75’e “Bu taktiklerin neler olduğu” soruldu. Genel olarak kadınlar tarafından uygulandığı düşünülen savunma/kaçınma taktikleri arasından seçimler yapmaları istendi.
Katılımcıların 1’den fazla seçim yapabildiği cevap seçenekleri arasında %74 “Yalnızsam telefonda biri ile konuşuyorum” diyor.
%58 yolda yürürken “Fark ettirmeden devamlı olarak arkamı kontrol ediyorum” diyor.
%50 ile her iki kadından biri taksiye bindiğinde, “Taksi bilgilerini birileri ile paylaştığını” ve “Eğer yalnız ise evde biri varmış gibi yaptığını” belirtiyor.
Sırasıyla bu önlemleri takip eden diğer önlemlerde %33 “Asla müzik dinleyerek yürümüyor”, %27 “Canlı olarak lokasyonunu paylaşıyor”, %26 “Savunma amaçlı elinde anahtar bulunduruyor” ve %19 “Savunma amaçlı silah işlevi görebilecek bir eşya bulunduruyor”.
%14 “Kapıya erkek ayakkabısı bırakıyor”. Son olarak da %6 “Daire adına ya da online sipariş gibi dijital alanlara erkek ismi yazdığını” belirtiyor.
Son 5 yıl içinde kadınlar içinde %66’sı sözlü tacize, %31’i fiziksel tacize uğramış.
Araştırma katılımcısı kadınlara “Son 5 yıl içinde sözlü tacize uğrayıp uğramadıkları” soruldu.
Toplamda %66 “Farklı sıklıklarda sözlü tacize uğradığını” belirtiyor. Sadece %17 “Sözlü tacize uğramadığını” ekliyor. %17 “Uğramış ve farkında olmamış olabileceklerini” söylüyor.
“Son 5 yıl içinde fiziksel tacize uğrayıp uğramadıkları” sorulduğunda katılımcıların toplamda %31’i “Farklı sıklıkta da olsa fiziksel tacize uğradığını” belirtiyor. %54’ü “Herhangi bir fiziksel tacize uğramadığını” belirtiyor. %14 ise “Uğramış ve farkında olmamış olabileceğini” belirtiyor.
“Mahalle baskısı, taciz, şiddet… Her gün savaşıyoruz.”
Araştırma katılımcısı kadınlara “Kadınların toplumda en çok karşılaştığı sorun sence hangisi?” diye soruldu.
Katılımcıların birden fazla seçim yapabildiği soruda 10 kadından 8’i “Çevre & aile & mahalle baskısı” yanıtını verdi. “Fiziksel ve sözlü taciz” %77.5 tercih oranı ile 2. sırada yer alırken alırken, sadece bir kişilik fark ile %77.4 oranında “Şiddet” 3. sırada yer aldı.
Kadınların toplumda en çok karşılaştığı diğer sorunlar sırası ile 4. sıradan başlayarak %76 “Kadın-erkek eşitsizliği”, %70 oranı ile “Ev ve diğer sorumlulukların fazlalığı, %57 “Gelir eşitsizliği & ekonomi”, %43 “Estetik kaygılar”, %41 “İşsizlik”, %38 ile “Eğitim” yer alıyor ve son olarak %6 “Farklı” problemlerin de olduğunu aktarıyor.
Her 4 kadından 3’ü partner şiddetinin bir türünü yaşıyor.
Katılımcıların problemleri arasında yer alan şiddeti biraz daha derinlemesine incelemek istediler. Katılımcılara ilişkisinde herhangi bir şiddete maruz kalıp kalmadığı sorusu geldi. Her 4 kadından sadece 1’i şiddete uğramadığını belirtirken, her 4 kadından 1’i fiziksel şiddete uğradığını söyledi.
Katılımcıların %43’ü “Sözlü şiddete uğradığını” belirtirken, %54’ü “Psikolojik şiddete maruz kaldığını” beyan ediyor. Katılımcıların %16’sı ise “Herhangi bir şiddet türüne uğramış olabileceğini fakat bunun farkında olmayabileceğini” belirtiyor.
Katılımcılara ilişkilerinde yaşadıkları sorunları ve bu sorunlarla baş ederken ne kadar yalnız olup olmadıklarını anlamak istediler. “İlişkilerinde yaşadıkları sorunları aileleri ile paylaşıp paylaşmadıkları” sorusu geldi. Her 10 kadından biri “Ailesi ile sorunlarını konuşmayı hiç denemediğini” söyledi.
%50 “Sorunlarının hepsini olmasa da bir kısmını paylaşabildiğini” belirtirken,
Kadınlar için iş yerlerinde eşitlik, sahi, ne zaman?
“İşyerinde herhangi bir ayrımcılığa uğrayıp uğramadıkları” sorulan katılımcıların “Negatif anlamda” uğradığı ayrımcılık detayı çarpıcı oldu. %40 “Erkekler ile aynı fırsat eşitliğine sahip olmadığını” düşünüyor. %34 “Cinsiyetinden dolayı bazı işleri kendisinin yapmasının beklendiğini” söyledi. %31 “Erkeklere göre yükselme şansının daha az olduğunu” ve son olarak %22 “Aynı işe eşit maaş almadığını” söylüyor.
“Pozitif anlamda” ayrımcılık yaşayanlar %14 iken, %17 “Herhangi bir ayrımcılığa” uğramadığını söylüyor.
“Ben güçlü bir kadınım” ne demek?
“Güçlü Kadın” temasında kadınlara “Yakın çevresinde güçlü bir kadın modeli olup olmadığı” merak konusuydu. Yakın çevre seçenekleri içerisinden seçimler yapması gerekti. Her 2 kadından 1’i “Kendisini güçlü bulduğunu” belirtti. %39 “Annesini” güçlü bulduğunu söyledi. %25 “Yakın çevresindeki kız arkadaşını ya da kız arkadaşlarını” güçlü buldu.
Güçlü kadınların özelliklerini derinlemesine incelemek için katılımcılardan önce “Güçlü kadın” kavramının açıklanmasını istediler.
Kadınlar %50 ile en çok “Kendi ayaklarının üzerinde duran”, “Herhangi birine ihtiyaç duymayan”, “Sorunlarını kendi başına çözebilen”, “Kendine yetebilen” kadınları güçlü kadın olarak tanımladı.
Kendine yetebilmenin manevi tarafının yanı sıra maddi tarafına da değinmeden geçmediler. %25 “Ekonomik olarak özgürlüğünü eline almış” bağımsız kadını güçlü kadın olarak görüyor.
“Özgüvenli olmak ve kendini sevmek” %22 ile 3. sırada yer aldı.
“Hakkını savunan & hayır diyebilen”, “Boyun eğmeyen”, “Cesur ve bağımsız”, “Kararlı ve pes etmeyen” kadınlar güçlü kadınlar olarak görülüyor.
Güçlü kadın: Güçlü olmak zorunda kalmayan kadın.
Araştırmanın en dikkat çekici sonuçlarından biri ise güçlü kadın rol modelleri idi. Katılımcılar, güçlü olarak nitelendirdikleri bir kadın dizi/film karakterini söylediler.
Katılımcıların kendiliğinden yapım ve karakter olarak cevaplarını ikiye ayırdığı bu soruda ilk 5 seçenek güncel karakterleri içeriyordu. Yanıtlar içerisinde Türk dizi/film tarihinin pek çok güçlü kadın karakterini görmek mümkün oldu.
Yapımlar içerisinde güçlü kadın karakterleri barındıran diziler sırası ile 1) Sadakatsiz, 2) Yargı, 3) Evlilik hakkında her şey, 4) Kadın ve 5) Yasak Elma olarak olarak sıralandı. Seçilen karakterler yapımlar ile paralellik gösterdi. Yapımların 4’ü yayında olan yapımlar olurken 2020 yılında final yapmış Kadın dizisinde Özge Özpirinççi tarafından canlandırılan karakterin ilk 5’te yer alması karakterin kadınların aklında yer ettiğini gösteriyor.
1) Asya Yılmaz, 2) Ceylin Erguvan, 3) Bahar Çeşmeli, 4) Azra Günay (Cevher) ve 5) Ender Çelebi kadınların güçlü olarak gördükleri ilk 5 karakter oldu. Karakter seçimlerinin çeşitliliği tür hangisi olursa olsun, güçlü kadın karakterlerin akılda kaldığı belli.
Türkiye’de güçlü kadınlar.
Rol modellerde kurgusal karakterlerden çıkıp gerçek hayata döndüler. “Türkiye’de güçlü kadın denildiğinde aklına gelen isimler kimler?” sorusunu katılımcılara açık uçlu sordular. Başka bir deyişle özgürce cevaplamalarını istediler.
Birbirinden farklı yüzlerce ismin yer aldığı cevaplarda en çok oyu almış olan ilk 10 isim sırası ile 1) Müge Anlı, 2) Meral Akşener, 3) Türkan Saylan, 4) Ezgi Mola ve 5) Gülse Birsel, 6) Güler Sabancı, 7) Pucca (Pınar Yıldırım), 8) Sezen Aksu, 9) Gülşen ve 10) Hazal Kaya oldu.
Müge Anlı geçtiğimiz yıl yapılan araştırmada da ilk sıralarda bulunan yerini korudu. Programında sergilediği duruş ile kadınların güçlü kadın dendiğinde akla ilk sıralarda gelen isim oldu.
“Meral Akşener” ise yine geçtiğimiz yıl yer aldığı listede güçlü bir siyasi figür olması ile ön plana çıktı.
“Türkan Saylan”, “Gülse Birsel” ve influencer kategorisinden “Pucca” bu yıl da listeye giren isimler oldu.
“Güler Sabancı” iş dünyasından listenin ilk 10’una giren tek isim oldu.
“Sezen Aksu”, “Gülşen”, “Hazal Kaya” ve “Ezgi Mola”nın 2021 yılı içerisinde kadın hareketine verdikleri destekler var. Sosyal medyada sergiledikleri duruş sebebi ile güçlü kadın olarak kadınların zihninde yer buldu.
Yılın “Kadın Hakları.”
Son olarak katılımcılara “Kadın haklarına dair akıllarında kalan bir kampanya olup olmadığı” sorusu gitti. Katılımcılar farklı markalara dair kampanyaların arasında istikrarlı olanları listeye ekledi. Ancak 2 başlık hepsinin önünde yer buldu. Çokça tartışılan “İstanbul Sözleşmesi Yaşatır” kampanyası katılımcılar tarafından en çok hatırlanan kampanya oldu. “Kadına Şiddete Hayır” kampanyası ve ” Kadın Cinayetlerini Durduracağız” kampanyaları özellikle de kamuya yansıyan davaları bulunan ve simge haline gelmiş şiddet mağduru kadınlardan “Özgecan Aslan”, “Şule Çet” ve “Çilem Doğan”ın varlıkları ve yoklukları ile hatırlanan isimler oluyor.
Bugün için son söz.
İnsan olduğumuz için…
Kadın olduğumuz için…
Çocuklarımız, annelerimiz, sevdiklerimiz için…
2008’den bu yana katledilen 1169 kadın için,
Son üç yılda öldürülen 5406 kadın için,
Güldünya, Münevver Karabulut, Özgecan Aslan, Nevin Yıldırım, Çilem Doğan, Ekin Van, Rabia Aydın, Şerife Uysal, Türkan Sarıkaya, Nermin Şen, Polen Ünlü ve adı her yere yazılası her kadın için…
Hepsi için…
Pes etmek yok.
Biz kadın olmaktan ötürü kendimizi savunmayacağız.
Çünkü buna ihtiyacımız kalmayana kadar savaşacağız.
Ne diyorduk?