yavuz çetin

Hikayesi Sonradan Yazılmış Bir Şarkı: Yaşamak İstemem

Suna Simge Çakmak

Müzik hayatımızın her yerinde… Öyle şarkılar var ki; hem sözleri, hem de hikayeleri kalbe işliyor… Dizeler sanatçının dudaklarından dökülürken bile hissediyoruz acısını. Şarkı doğuyor, büyüyor ve hayatlarımızda her an her yerde var oluyorlar… Peki bu kez hangi şarkıdan ve sanatçıdan bahsediyoruz? Sevilen ve başarılı sanatçı Yavuz Çetin‘den ve adeta veda eder gibi kaleme aldığı ‘Yaşamak İstemem’ şarkısından!

Öncelikle biraz Yavuz Çetin’den ve hayatından bahsedelim.

1970 yılında Samsun’da dünyaya gelen Çetin’in müziğe olan ilgisi çok küçük yaşlarda başladı. 10 yaşında cura çalmaya başlayan yetenekli sanatçı, hemen ardından bağlama çalmayı öğrendi.
Bir süre kendisini müziğin iyileştirici gücüne bıraktı ve uzun bir zaman boyunca yalnızca müzik dinledi… O zaman zarfında ise elektro gitarlar onun en büyük zaafı oldu.
15 yaşında akustik gitar çalmaya başladı. Ardından 17 yaşında profesyonel müzik yaşamına adım attı. Müzik onun için daima bir tutkuydu!

İstanbul’da ve memleketin güney bölgelerinde çalışmaya başladı. Yaşamını da böyle sürdürdü. Öğrenimini ve hayatının akışını müziğe göre şekillendirdi…
Liseden okul arkadaşı olan Ercan Saatçi ile yaptıkları I Will Cry adlı şarkı ile Hey dergisinin yarışmasını kazandı.
Bu onun için çok büyük bir başarı öyküsüydü ve Marmara Üniversitesi Müzik Bölümü’nü kazandı! Üniversite hayatı boyunca elektro gitarından bir an olsun ayrılmadı. Birlikte olduğu Grup Labirent ile katıldığı Yıldız Üniversitesi müzik yarışmasından birçok ödül sahibi oldu. Üniversite hayatını müziğe olan düşkünlüğünden dolayı tamamlayamadı.

İlk müzik deneyimi…

1990’da, İstanbul’da müzisyen dostları Batu Mutlugil (Duman grubunun gitaristi olan Batuhan Mutlugil’in babası)Zafer Şanlı ve Kerim Çaplı ile cover grubu olarak bilinen Blue Blues Band ortaya çıktı. 1970 yılların Rock ve Blues parçalarının yoğunlukta olduğu çalışmalara imza atan Blue Blues Band grubunda elektro gitar çalıp vokal yaptı.

Yaşamı boyunca 1960’lı ve 1970’li yılların Rock Blues müziklerinden ilham aldı… Daha sonraları yaptığı beste ve söz çalışmalarına Rock ve Blues müziğinin ruhunu hissetti ve bunu dinleyicilerine en iyi şekilde yansıttı. Jimi Hendrix’in şarkılarını ve dünyaya mal olmuş blues şarkıları yorumlamaktan her zaman büyük bir keyif almıştı.

1990’lı yılların ortalarında Fuat Güner ile tanışmasıyla birlikte stüdyo müzisyenliğine adım attı. Fuat Güner’in stüdyosunda sürdürdüğü çalışmalarında televizyon ve radyolar için reklam müziklerini gitarıyla seslendirdi. Birçok sanatçının albüm kayıtlarında da gitarda Yavuz Çetin imzası vardı…

Gitarıyla eşlik ettiği albümler arasında İzel’in Bir Küçük Aşk, Kıraç’ın Deli Düş ve Bir Garip Aşk Bestesi, Soner Arıca’nın Ayrılık, Turgut Berkes’in Miranda ve Mindos şarkıları, Sibel Tüzün’ün Tut Beni şarkısı ve Göksel’in Sabır şarkısı en bilinenler arasında. Hatta öyle ki; Göksel’in şarkısındaki Talkbox performansının Türkiye’de bir ilk olması, ona Talkbox kullanan ilk gitarist sıfatını kazandırdı.

1996 yılının ortalarında MFÖ grubu ile çalışmaya başladı. Grup ile birlikte turnelere gitti ve katıldığı tüm konserlerde gitarıyla şarkılara eşlik etti. Bir yandan da bar müzisyenliğine devam etti. 1997 yılında Ercan Saatçi prodüktörlüğünde ilk albümü için çalışmalara başladı…

İlk ve sonrası, son…

“İlk” adlı albümünü Stop Müzik’ten çıkardı. Albümünde yer alan Erkeğin Olmak İstiyorum, ayrıca Sinan Çetin’in yönettiği Propaganda filminde kullanılan, Erkan Oğur’un perdesiz gitar performansının da yer aldığı Dünya isimli enstrümantal şarkısı en bilinenleri oldu.

MFÖ ile konserlerde çalmaya ve Yavuz Çetin Group isimli grubuyla bar performansını devam ettirdiği süre boyunca ikinci albüm çalışmalarına da başladı. 1999 yıllarının sonlarında TMC Film Müzik ile anlaştı ve ikinci albümü “Satılık” için stüdyoya girdi… Sözü, müziği ve düzenlemeleri kendisine ait bir çalışmaya son kez imza attı. Mart 1999 tarihine çıkması planlanan albüm için tüm çalışmaları bitirdi ancak yaptığı bu son çalışmanın müzikseverlerle buluştuğunu göremeden vefat etti.

Belki de terslik bende
Yapamadım bu düzende
Kaçacak delik arar oldum
Sürüngenler şehrinde
Eğitilmiş köpekler
Doymak bilmez maymunlar
Yaşamak istemem artık aranızda!

“Yaşamak İstemem” şarkısı ise…

‘Satılık’ isimli albümünü tamamlayan yetenekli sanatçı albümünü sevenlerinin dinlediğini göremeden bu üzücü olay yaşandı… 15 Ağustos 2001 tarihinde, Boğaziçi Köprüsü’nün Ortaköy ayağına yakın bir noktaya otomobili ile geldi Yavuz Çetin. Saatler 19.00’u gösterirken Boğaziçi Köprüsü’nden atlayarak yaşamına son verdi.

Efsane müzisyen, albümünde yer alan “Yaşamak İstemem” isimli şarkısıyla yaşanılacak olanları kulaklarımıza işlemişti…

Yarattığınız sistemler… Kullandığınız yöntemler… Yaşamak istemem artık aranızda! Yaşamak istemem istemem, istemem!

Ondan geriye ise oğlu Yavuzcan Çetin, elektro gitarı ve her biri birbirinden güzel şarkılara sahip olan iki albümünü bıraktı. “Bir gün gelir herkes kendi yoluna gider. Her şey nasıl başladıysa öyle biter!” sözleri ile hafızalarımıza kazındı. Birçoğumuzun hayatında o benzersiz şarkıları ile hep var oldu.

İşte yaşamı böyle olan ve müziğe çok büyük bir tutku ile bağlı bir insan olan Çetin’in şarkılarında, insanlara bir felsefenin kapılarını açıyordu. Her sözün ardında düzene karşı bir baş kaldırısı vardı. Gelir dağılımının eşitsizliğine, maddiyata dayalı yaşayışa; kısacası kapitalizme bir isyan gibiydi sanki her solosu… O hayalinin peşinden koşup müzisyen olmayı seçmişti. Her ne kadar inanılmaz yeteneği olsa da, bu yolda çok zorluklar çekti. Solo atmaya başlayınca etrafındaki müzisyenler ne yapıyorlarsa onu bırakır ve Çetin’e odaklanırdı.

Onun müziği hayatın ve aşkın bizzat kendisiydi!

yavuz çetin | Tumblr

Yorum Yaz

Diğer Yazılar

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanıyoruz. karmaturkiye.com'u kullanarak çerezlere izin vermiş olursunuz.

Tamam