İstanbul’un gürültüsü, trafiği, kalabalığı hepimizi oldukça yoruyor… Bazen öyle oluyor ki, bavulumuzu toplayıp birkaç günlüğüne şehir dışına bir yerlere gitmeyi düşünüp düşünüp vazgeçiyoruz. Çok fazla uzaklaşmak istemiyoruz, geri dönmeyi düşünerek… Fakat yine de bazen yakınımızda olanı fark etmiyoruz.
Karşınızda; çok fazla bilinmeyen, İstanbul’dan bambaşka bir havaya huzura ve sessizliğe sahip Garipçe Köyü!
Garipçe nerede?
Rumeli Kavağı ile Rumeli Feneri’nin arasında küçük bir köy olan Garipçe, İstanbul’un bütün gürültüsünden uzak olması ile bizleri kucaklıyor. Geçim kaynağı balıkçılık olmakla beraber, hayvancılık da yapılan bu köyde her şeyin doğal olması ise ayrı bir çekicilik kazandırıyor. Sarıyer’e 10 km mesafesi bulunuyor. Hafta sonu çantanızı alıp çıkacağınız bu eşsiz doğallık denizi ve huzuru ile sizleri karşılıyor.
Garipçe’nin garip huzuru…
Yavuz Sultan Selim Köprüsü‘nün Avrupa ayağının, köyün güneyindeki Garipçe Burnunda yer alan bu köyde bir bakkal, bir kahve ve üç restoran bulunuyor. Ayrıca köyün iskelesinden Büyükliman ve diğer yüzme koylarına turlar yapılıyor. Köyün; Sarıyer ilçesine bağlı olan sekiz köyden bir tanesi olması ile birlikte, yeni yapılmakta olan üçüncü boğaz köprüsü yüzünden ismi sık sık gündeme gelmekte.
Ayrıca, 1993-1997 yılları arasında yayınlanan fenomen dizi olan Süper Baba’nın da birkaç bölümü bu çok sakin, garip ama huzurlu köyde çekildi.
Garipçe’ye gelmişken Rumeli Feneri‘ne uğramadan gitmek de olmaz. Tarihi çok eski çağlara dayanan Rumeli Feneri, 1855 yılındaki Kırım Savaşı esnasında ortaya çıktı. Kırım Savaşı‘nda Fransız ve İngiliz savaş gemilerinin İstanbul Boğazından Karadeniz’e çıkmalarını kolaylaştırmak için yapıldı. Deniz seviyesinden 58 metre yükseklikte fener kulesi ise 30 metre yükseklikte… Ayrıca fenerin yer aldığı tepeliğin altında da bir balıkçı barınağı ve küçük salaş bir balıkçı bulunmakta.