Türk sinemasının her anlamda en güzel, en nahif ve en çekici kadını… Muhteşem bir oyuncu, şahane bir insan… Al Yazmalı bir Sultan… Türkan Şoray‘ı ekranda görüp, Kadir İnanır olmak istemeyen var mı? Peki, Şoray‘ın aynı zamanda iyi bir yönetmen olduğunu bilen var mı?
Sultan, sinemaya başlayışını şöyle anlatır: “Sinemaya girmeden önce mahallemize bir film seti geldi. Filmin bir setini mahallemizde çekeceklerdi. Başrol oyuncusu kadını gördüğümde ‘ne kadar güzel bir kadın’ dedim. Bu kadın Muhterem Nur’du. Öyle şaşkın bir şekilde bakınırken yanıma bir adam geldi ve ‘Sen de filmlerde oynamak ister misin?’ diye sordu. Korktum ve hemen eve kaçtım. Bu adamın da daha sonra Memduh Ün olduğunu öğrendim. O zaman film setinden kaçmıştım ama daha sonra film setleri hayatım oldu.”
Peki Türk sinemasının sultanı Türkan Şoray’ın, sinemanın her alanında var olduğunu biliyor muydunuz? İlk kadın yönetmenlerimizden olan Şoray’ı, yönetmenliğini üstlendiği filmleri gelin hep birlikte öğrenelim.
Filmleri buradan da izleyebilirsiniz!
Dönüş (1972)
Dönemin sorunlarına bir kadının penceresinden bakan Şoray, köylüyü ve toplumu doğru anlatmış olmasıyla, gözlem yeteneğinin başarılı olduğunu kanıtlamıştır. Senaryosu Safa Önal‘a ait olan filmin baş rollerinde; Türkan Şoray, Kadir İnanır ve Bilal İnci yer almaktadır.
Almanya’ya çalışmaya gitmek zorunda kalan İbrahim ve geride kalan karısı Gülcan’ı anlatan hikâyeye başlı başına Gülcan’ın penceresinden bakılır. Film; Gülcan’ın yaşadıkları, içinde bulunduğu toplumun ona yüklediği suçlamalar, suçlunun o değil İbrahim olduğunun seyirci tarafından anlaşılması ve daha birçok denkleme açık bir anlatımla o zamanın Türkiye’sine ışık tutmaktadır.
Azap (1973)
1973 yapımı film, yine bir köy ve kadın hikayesidir. Safa Önal ve Bülent Oran‘ın senaristliğini üstlendiği filmin yönetmenliğini yapan Şoray, toplumsal filmografisine bir yenisini eklemiştir.
Filmde, hasta çocuğunu iyileştirmek umuduyla, köyünden İstanbul’a gelen Elif Ana’nın hikâyesi anlatılmaktadır.
Bodrum Hakimi (1976)
Baş rollerini Kadir İnanır ve Türkan Şoray’ın paylaştığı film, gerçek bir öyküye dayanmaktadır. Erdoğan Tokmakçıoğlu‘nun hikayesi, Safa Önal’ın senaristliğinde beyaz perdeye uyarlanmıştır.
Film, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk kadın hakimi olan Mefaret Tüzün’ü anlatmaktadır. Tüzün’ün 1951 yılında atandığı Bodrum’da geçen olay, zengin bir iş adamı ve hakimin arasındaki aşk teması üzerinden ilerler.
Yılanı Öldürseler (1981)
Uzaklarda Arama (2015)
Türkan Şoray’ı 34 yıl sonra kamera arkasına döndüren filmin senaristliğini Onur Ünlü üstlenmiştir.
Film, bir pavyonun şehir merkezinden bir kasabaya taşınma kararı almasından sonra cereyan eden olayları mizahi bir dille anlatmaktadır. Filmin hasılatı çok başarılı olmamakla beraber, IMDb puanı da bu duruma denk bir oranda kalmıştır.
Türkan Şoray, on parmağında on marifet, gerçek bir yaşayan efsane…