Aşk filmleri sinemanın olmazsa olmazıdır. Bazen kahkahalar atarak izleriz ,bazense göz yaşlarına boğuluruz… Bazıları ise yarım kalır ve bizleri de buruk bırakır. Bu yazımızda izlerken bizi göz yaşlarına boğmasa da göz pınarlarımızı nemlendirecek, kırık bir kalbi anlamamıza sebep olacak yarım kalan aşkları anlatan 5 filme yer veriyoruz.
Oynat bakalım!
Kefaret / Atonement (2007)
Başrollerini Keira Knightley (Cecilia), James McAvoy (Robbie) ve Romola Garai’nin (Briony: 18 yaşındaki hali) paylaştığı 2007 yapımı Kefaret oldukça çarpıcı bir film. Filmin yönetmen koltuğunda da The Soloist, Pride & Prejudice, Anna Karenina gibi filmlerin de yönetmenliğini yapmış olan Joe Wright var.
1935 yazının en sıcak günlerinden birinde, On üç yaşındaki Briony Tallis, yanlış zamanda yanlış yerde bulunarak görmemesi gereken bir şeyi aklına kazır. Ablası Cecilia ve hizmetçilerinin oğlu Robbie’nin gizli bir şekilde yakınlaşmalarına tanık olmuştur. Çocuk aklı ile gördüklerini yanlış yorumlar. Bu yanlış yorumlama yıllarca sürecek büyük bir trajediye neden olacaktır. Bu üç insanın kaderleri bir daha hiç düzelmeyecek şekilde birbirine bağlanır. Hepsi hak etmedikleri bir kefaretin farklı şekillerde kurbanı olacaklardır.
Kefaret, izlerken canınızı yakacak bir yarım kalan aşk hikayesi!
In The Mood For Love (2000)
In the Mood for Love, 1962 Hong Kong’unda karşı dairelerde kalan iki komşunun önce yalnızlıkları, daha sonra ise eşlerinin ihanetleri vesilesiyle yakınlaşmalarına tanık ediyor bizi. Kapı komşuluğundan 2046 numaralı bir otel odasına uzanan bu hikayede fiziksel olarak görmesek de birbirlerinin kalplerine dokunan iki insanın aşkını izliyoruz.
Bu zamansız ve bir o kadar kırık aşk hikayesini mutlaka izlemelisiniz.
Aşk Tesadüfleri Sever (2011)
Aşk Tesadüfleri Sever, yönetmenliğini Ömer Faruk Sorak‘ın yaptığı 2010 Türk aşk filmi. Filmin soundtrack albümü de müthiş…
Çocukluk ve ilk gençlik yılları boyunca yolları Ankara’da kesişen ve 2010 yılında İstanbul’da tanışan Özgür (Mehmet Günsür) ve Deniz (Belçim Bilgin), kendilerini engellerle dolu aşk macerasının içinde bulurlar.
Bir yandan da geri dönüşlerle onların geçmişlerini izlerken, diğer yandan da Türkiye’nin 70’li, 80’li, 90’lı ve 2000’li yıllarında gezerek, dönemin unutulmaya yüz tutmuş popüler kültür öğeleri, müzikleri, yaşam biçimleri Aşk Tesadüfleri Sever’in nostaljik yönünü tamamlıyor.
Call Me By Your Name / Beni Adınla Çağır (2017)
1980’lerin İtalya’sında, on yedi yaşındaki genç Elio ile babasının araştırma görevlisi olarak işe alınan Oliver arasındaki ilişkiye odaklanan film finaliyle içinize bir yumru gibi oturacak. Sıcak hava ve harika manzaralar arasında Elio ve Oliver hayatlarını sonsuza dek değiştirecek bir yaz geçirecekler.
P.S I Love You / Not: Seni Seviyorum (2007)
Holly ve Gerry birbirine deliler gibi aşık bir çifttir. Bir gün Gery ölümcül bir hastalığının olduğunu öğrenir. Tek istediği kendisinden sonra Holly için hayatı daha yaşanabilir kılmaktır. Bu yüzden ölmeden önce bir sürü mektup yazar karısına. Bu mektuplar sayesinde Holly yeniden hayata tutunmayı öğrenecektir.
Dikkat! Bu filmin etkisi gözlerinizi nemlendirmekten biraz daha fazlasına sebep olabilir.