Ülkemizde ve dünyada kitapları çok satanlar listesinin başından hiç inmeyen ünlü Japon yazar Haruki Murakami kimdir? Hayatına yakından bir göz atalım!
Haruki Murakami Kimdir?
Murakami 12 Ocak 1949 tarihinde, 2. Dünya Savaşı’nın Japonya’da bıraktığı izler henüz silinmemişken Kyoto’da dünyaya gelmiş. Kyoto’da doğmasına rağmen çocukluğunun büyük bir kısmını Kobe’de geçiren Haruki Murakami‘nin babası ve annesi Japon Edebiyatı profesörleri. Haliyle ailesinden Japon Edebiyatı öğretimi görmüştür. Yani anlayacağınız edebiyata olan ilgisi çocukluktan geliyor. Ama Murakami hiçbir zaman Japon Edebiyatı’na fazla ilgili olmadı onun ilgi alanı daha çok Batı’ydı. Hatta Japon halkı tarafından eserlerini batılılaştırdığı için sık sık eleştiri oklarının hedefi olmuştur. Ee Japonlar kültürlerine fazlasıyla sıkıca bağlı bir toplum, gayet normal.
Waseda Üniversitesi’nde Tiyatro Sanatları bölümü öğrencisi olarak okuyan Haruki Murakami yazarlık yapmaya başlayana kadar çok çeşitli meslekler yapmış ve açıkçası renkli bir hayat yaşamış. Eşi Yoko’yla da yine üniversitede tanışmışlar. Üniversiteden sonra evlenen çiftimiz kısa bir süre sonra caz bar işletmeye başlamış. 1979 yılında beyzbol maçı izlerken aniden koltuğundan kalkıp içindeki sesi dinlemeye karar veren Murakami, evine gidip roman yazmaya başlar. İlk romanı “Rüzgarın Şarkısını Dinle“nin yazılış hikayesi biraz ilginç anlayacağınız. Yazabildiğini anladığı an kalbine gelen “sıcak his”ten vazgeçmeyen yazarımız ilk kitabının aldığı başarıdan sonra yazmaya devam etmiş. Pek çok öykü yazmış ama ona asıl ünü getiren kitabı “İmkansızın Şarkısı”. Bu kitaptan sonra dünya çapında bir ün yakalayan Haruki Murakami için ülkesinde işler pek yolunda gitmiyor. Özellikle geleneksel akım yanlıları tarafından olumsuz eleştiriler almış. Onun Batı Edebiyatı’na özendiğini ve kitaplarının isimler dışında Japonlar’a dair hiçbir şey yansıtmadığını söylüyorlar. İlgiden ve eleştirilerden fazlasıyla bunalan Murakami, 1986 yılında New York’a yerleşmiş.
Yurda Geri Dönüş!
1995 yılında Kobe’de meydana gelen ve binlerce kişinin hayatını kaybettiği depremden etkilenerek ülkesine geri dönmüştür. Yine aynı yıl Tokyo Metrosu’nda yaşanan Sarin gazı saldırısından etkilenerek yaralılar ve ölen kişilerin aileleriyle yaptığı görüşmelerden oluşan “Yeraltı” kitabını yazdı.
Kitaplarında genellikle Japonya’nın iş egemen kuşağının yalnızlığına ve boş fikirliliğine odaklanan yazarımız Japon toplumunun sorunlu yönlerini yine sorunlu karakterler eşliğinde anlatır. Sürreal ve mizahi ögelerin bolca yer aldığı kitaplarında kendine özgü bir stil ortaya koyuyor Murakami. Ayrıca kendisi pek çok batı eserini de Japoncaya çevirmiştir. Üstelik aynı zamanda bir maraton koşucusu! İşletmecilikten çevirmenliğe çok yönlü bir yazar yani kendisi.
Ben Haruki Murakami kitaplarını okumaktan inanılmaz keyif alıyorum. Sizin en sevdiğiniz kitabı hangisi? Yorumlarda bizimle paylaşmayı unutmayın!